| |
Özel polis
Bu hafta güvenlik alanında iki önemli gelişme yaşanacak: Meclis'te üniversite mezunu 10 bin yeni polis alınmasına ilişkin yasa tasarısı görüşülecek. 27 Mart'ta da "Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun" yürürlüğe girecek. Türkiye'de şu sıralar istihdam yaratan iki sektör var. İlki, organize örgütünden bireysel girişimcisine kadar geniş yelpazeye yayılan suç piyasası. İkincisi bu suç odaklarının can ve mala yönelik tehditlerine karşı çözüm olarak önerilen, hatta 26 Haziran 2004 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan -bu hafta sonu yürürlüğe girecek- 5188 sayılı yasayla hizmetlerinden yararlanılması "zorunlu" hale getirilen özel güvenlik şirketleri. Bu ikinci sektörün başdöndürücü büyümesine gözlemlerimizle tanığız. İşe gidip gelirken kullandığımız yolda, geçen yaz bir işyerine asılan tabela dikkatimizi çekti. "Güvenlik Akademisi" yazıyordu. TV'lerde epey ilgi gören Amerikan komedi dizisi "Polis Akademisi"ni çağrıştıran bir isim. Birkaç ay sonra ikinci "Güvenlik Akademisi" kapılarını açtı. Ardından üçüncüsü. Uzatmayalım; bugün sadece Avcılar ile Küçükçekmece arasında, sayabildiğimiz kadarıyla dokuz "Güvenlik Akademisi" faaliyet gösteriyor. İşleri de öyle hızlı büyüyor ki, katlara sığamaz oldular; hepsi 10-15 katlı iş merkezlerini komple kapattılar. Binaların cephesini kaplayan afişlerinde "Geleceğin mesleği sizi bekliyor" deniyor, "Kazancı iyi, iş garantili ve işsizlik tehlikesi olmayan sektöre katılın" çağrıları yapılıyor. Bu "Akademiler", özel güvenlik elemanı yetiştiren dershaneler! Afişlerdeki bilgilerin hepsi doğru. Gerçekten de, özel güvenlik, işi garanti ve işsizlik sorunu tanımayan belki de tek sektör.
Polisten büyük ordu Çünkü Özal döneminde bankalara özel güvenlik birimleri oluşturma zorunluluğu getirilmesiyle doğan sektör, bugün yaşamın neredeyse tüm alanlarında denetimi ele geçirdi: Alışveriş ve iş merkezleri, fabrikalar, şirket binaları, özel eğitim kurumları, oteller, sanayi bölgeleri, özel hastaneler, otobüs terminalleri, kuyumcular, döviz büfeleri. Ve elbette hali vakti yerinde olanların sığındıkları, yüksek duvarlarla çevrili siteler... Bunlara bir de kişisel korumaları ekleyin. Toplam 200 bin kişi! Türkiye'de 180 bin polis olduğu düşünülürse, koskoca Emniyet teşkilatından da büyük özel güvenlik ordusunun doğduğu söylenebilir. Hafta sonu yürürlüğe girecek yasayla hem bu özel ordu yasal zemine taşınacak, hem de yeni iş alanları, dolayısıyla yeni istihdam imkânları yaratılacak: Eskortluk hizmetleri, konser, spor karşılaşması, cenaze töreni, özel toplantı gibi etkinlikler. ("Özel toplantılar"a mitingler de giriyor mu acaba?) Böylece 100 bini İstanbul'da olmak üzere en az 200 bin kişiye daha iş yaratılacağı, sektördeki şirket sayısını 4 binden 10 bine çıkaracağı belirtiliyor. Üstelik yasayla görevleri "Önleyici hizmetler" diye tanımlanan özel güvenlik görevlilerine çok ciddi yetkiler de getiriliyor: Üst arama, yakalama, gözaltına alma, hatta silah kullanma! Açıkçası, eğitim ve sağlıktan sonra, devletin bir başka asli görevi, güvenlik de önemli ölçüde özelleşiyor. Dileriz bu gelişme, Neo-Con'ların projesi olan yargı ve infazın özelleştirilmesine kadar varmaz. Ve umarız, "Asli işi"ne dönen, üstelik 10 bin ek kadro alan polis, kendisinden hizmet beklenen tek alanda, sokakta, can ve mal güvenliğini artık sağlar.
|