|
|
Şehirde yaşayan herkes 'bahar sendromu' riskiyle karşı karşıya
Şehir hayatı, havada artan elektrik yükü ile birlikte bahar sendromu riskini yükseltiyor. Uzmanlar, bu dönemde yorgunluktan, migren krizinden, bel ve boyun ağrısından korunmanın yollarını anlattı... Baharla birlikte sabahları düzenli egzersiz yapın, ılık duş alın, stresten korunun. Alkolden, sigaradan, kafeinden uzak durun... Doktorların bu önerilerine kulak verenler, baharı güzel geçirecek
'Beni bu havalar mahvetti' demeden önce bu yazı dizisini okuyun. Bahar hava değişiminin en fazla yaşandığı dönem olarak pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Bahar yorgunluğundan ve bu aralar sık sık ortaya çıkan ağrılardan yakınıyorsanız, uzmanlar sağlıklı bir bahar geçirmenin formülünü veriyor. Kalp sağlığınız için baharda neler yapmalısınız? Alerjilerden nasıl korunmalısınız? Peki, yaz ayları için şimdiden diyete başlayanlar, doğru yolda olup olmadığınızı biliyor musunuz? Uzmanlar, baharda mide rahatsızlığı çekmeden forma girmenin reçetesini veriyor. Bu yazı dizisi, vücudunuzu sağlıklı bir şekilde bahara hazırlamanız için hazırlandı...
Anadolu Sağlık Merkezi'nden ağrı tedavisi profesörü Ayşen Yücel, baharda yaşadığımız yorgunluk ve ağrılarla ilgili soruları yanıtladı...
Bahar yorgunluğu neden olur? Hava ve mevsim değişikliği insan biyoritmini olumsuz etkiler. Bahar mevsiminde havadaki elektrik yükü artar. Bu yük havada bulunan pozitif ve negatif yüklü iyonlar aracılığıyla taşınıyor. İşte bu taşıma dengesi bozuklukları, iklim değişikliği dönemlerinde sıkça karşımıza çıkıyor. İnsanlarda yorgunluk belirtilerine ve hatta, ruhsal sıkıntılara yol açıyor. Havadaki elektrik yükü özellikle büyük şehirlerde daha fazladır. Bu duruma bir de hava kirliliği, sanayi atıkları ve trafik yoğunluğu eklenirse, kişilerdeki bahar yorgunluğu belirtileri daha yoğun yaşanır. Bahar ayının ve güneşin getirdiği rehavet duygusuna, stres ve gerginlik de eklenince insanda mevcut olan birçok hastalık olumsuz etkileniyor.
Bahar yorgunluğu hasta eder mi? Bahar aylarında havadaki elektrik yükünün yoğunluğu, sinir gerginliğini ve stresi tırmandırıyor. Bu durum, damarlardaki büzülmeyi artırıyor. Damarlardaki büzülme midede olursa, ülsere bile neden olabiliyor. Kas ağrıları, omuz, sırt ve boyun ağrıları baharda artıyor. Yorgunlukla birlikte; konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması ve uyku bozuklukları görülebiliyor. Uyku ritmi bozukluğu; uykuya dalma güçlüğü, bazen de aşırı uyuklama hali, baş ağrıları, stres ve ruhsal gerginliğe bağlı olarak bağırsak ve mide rahatsızlıkları ortaya çıkabiliyor. Bahar mevsiminde, mide ve on iki parmak ülseri olanlarda hastalık tekrarlamaları (nüks) daha çok görülüyor. Bağırsaklarda gaz, kabızlık ve ishal gibi düzensiz bağırsak hareketlerini beraberinde taşıyan, 'hassas bağırsak sendromu' diye adlandırılan duruma da rastlanabiliyor.
Neler yorgunluğumuzu artırır? Beslenme alışkanlığı bozuklukları, besinlerle yeterli miktarda vitamin, mineral alınmaması, tembel bir yaşam biçimi, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, bahar yorgunluğunun altında yatan nedenler olabilir. Özellikle tiroit bezinin az çalışması, yorgunluk belirtilerini artırır. Bu durumlarda hafıza zayıflaması, uyku eğilimi, adale ağrıları normalden fazla görülüyor. Ayrıca, birçok enfeksiyon hastalığı yorgunluk belirtilerini artırıyor. Tansiyon, kalp hastalığı, alerji, nezle ve bazı ağrı kesici ilaçların kullanımı, tansiyonda sık sık inip çıkmalar, kan şekeri düşmeleri, gürültülü ortamlar, fazla sıcak ya da soğuk ortamlar, stresli iş ortamı, kirli hava gibi durumlar da yorgunluğa yol açıyor. Fazla kafein, yoğun sigara kullanımı, aşırı alkol ve madde alışkanlıkları da yorgunluğu tetikleyen durumlar arasında yer alıyor.
Her yorgunluk bahar yorgunluğu mu? Bahar yorgunluğu ve kronik yorgunluk dışında bir de "mutsuzluk yorgunluğu" denilen bir yorgunluk türü var. Kendini sürekli halsiz, isteksiz, yorgun hissedenler bu gruba giriyor. Söz konusu kişilerin yorgunluk hisleriyle mutsuzlukları arasında bağlantı olduğu belirtiliyor. Mutsuzluk yorgunluğu, insanın psikolojisiyle çok yakından ilgilidir. Bu sorundan kurtulmak için öncelikle yaşamı sevmek, mutsuzlukların, hayal kırıklıklarının gelip geçici olduğuna inanmak gerekir. Söz konusu gruba giren kişilerde şikâyetler psikolojik sorunlardan kaynaklandığı için hastaların psikolojik tedavi görmesi gerekebilir.
Hangi tip insanlar baharı daha sorunlu yaşar? Eğer, yönetici kadrosunda çalışan sorumluluğu fazla olan biriyseniz, halsizlik, kırıklık, boğaz ve baş ağrılarıyla gelişen 'kronik yorgunluk sendromu' sizin de kapınızı çalabilir. Kronik yorgunluk sendromu olan kişi, gözlerinin önünde beneklerin uçtuğunu, devamlı baş ağrısı ile birlikte sanki kerpetenle ensesinin sıkıldığı hissine kapıldığını söyler. Eklem ağrılarından yakınır. Bu kişilerin işteki konsantrasyonları bozulur. Eklem ağrıları ve ruhsal sıkıntılar yakalarını bırakmaz. Kronik yorgunluk sendromuna yakalanan kişilerin çoğunluğu yaptığı işten, çalışma ortamından ötürü devamlı duygularını, sıkıntılarını baskı altına alıyor. Bu şekilde yıllarca baskı altında kalan duygular, stres ve iş yoğunluğu sonucunda patlama noktasına geliyor.
Bahar aylarında neden daha fazla ağrı hissederiz? Daha çok kaslardan kaynaklanan ağrılar nemden, rüzgârdan, hava değişiminden en fazla etkilenen ağrılardır. Kış aylarında daha hareketsiz yaşarız. Baharla birlikte, kaslardaki aktif noktalar aktif hale geçer. Bu nedenle, genel olarak bahar aylarında halk arasında 'kas romatizması' denilen ağrıları çekeriz. Gerilme, kasılma tarzındaki ağrılar hem ilkbaharda hem sonbaharda çok fazladır.
Bahar ağrılarından kurtulmanın formülü var mı? Belli jimnastik programlarının kasma ve gevşeme egzersizleri çok önemlidir. Kası çalıştırıp aynı zamanda gevşeme egzersizi yapmak aslında en doğru yöntemdir. Ancak, bu başlangıçta herkesin kendi kendine yapabileceği bir şey değil. Doğru egzersizler, bir hekimin ya da psikologun eşliğinde öğrenilebilir. Bir grup hastada sorunlar ciddi boyuttadır. Onlar değil egzersiz yapmak, kıpırdayamayacak halde ağrı hisseder. Bu kişilerin ilaç tedavisi alması gerekebilir. Antidepresan ve kas gevşetici önerilebilir. Daha da yoğun ağrısı olanlara ise, kasların hassas noktalarını bulup lokal anestezi enjeksiyonu yapılır. Amaç, o kası gevşetmektir. Ardından egzersiz programı öğretilir.
|