|
|
|
|
Gül'den yatırımcılara davet
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türk halkının dinamizm ve beklentilerinin Türkiye'nin politikalarının ardındaki itici gücü oluşturduğunu belirterek, yabancı yatırımcılara Türkiye'ye yatırım yapanın kazanacağı mesajını verdi.
Dört günlük çalışma ziyareti için Londra'da bulunan Gül, Bloomberg adlı kuruluşun düzenlediği öğle yemeğinde, yabancı yatırımcı ve bankacılara ''Yatırımcılarınız için Avrupa'da güvenli bir Liman: Türkiye'' konulu konuşma yaptı. Tarih boyunca Türkiye'nin daima fırsatlar ve güçlüklerle çevrili bir coğrafya olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Dışişleri Bakanı Gül, bugün bu gerçeğin her zamankinden çok görülebildiğini kaydetti.
Hükümetin, Türk halkına en yüksek düzeyde politik, ekonomik ve sosyal standartlar sağlamakta olduğunu hatırlatan Gül, bunun bölgede istikrar ve barışın artmasıyla daha da mümkün hale geleceğini belirtti. Türkiye'nin bölgesinde demokrasi, hukukun üstünlüğü, iyi yönetim, insan hakları ve ekonomik fırsatlar gibi evrensel değerleri desteklediğine dikkati çeken Gül, küreselleşmenin getirdiği yeniliklerin ancak demokratik toplumlar tarafından benimsenebileceği mesajını da bölgede yaydıklarını kaydetti.
Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'nin demokrasinin din ve etnik köken ayrımı olmaksızın bütün toplumları kalkındırabileceği fikrinin yaşayan örneğini oluşturduğuna da işaret ederek, ''Türkiye örneği, gelişmenin batı karşıtı yaklaşımlar olmaksızın da sağlanabileceğinin kanıtıdır'' dedi. Türkiye'nin Batıyla olan entegrasyonunun getirdiği olumlu sonuçların görüldüğünü de belirten Gül, Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinin ekonomik, kültürel ve jeopolitik bağlamda anlam kazandığını anlattı.
AB SÜRECİNE HALK DESTEĞİ
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Gül, Türkiye'de halkın AB'ye üyelik sürecine büyük destek verdiğini, böylece hükümetin kapsamlı ve başarılı bir reform süreci uygulamasının da mümkün olduğunu hatırlatarak, Türkiye'de AB'ye üyelik süreciyle ilgili sağlıklı bir tartışma ortamının bulunduğunu belirtti. Türkiye'nin üyelik süreci ilerlerken, ülkenin AB'ye yapabileceği katkının da daha açık biçimde ortaya çıktığını bildiren Gül, ''dış politikamızı da yapıcı biçimde belirledik'' dedi. Problemlere çözüm getiren bir yaklaşım belirlediklerini, bu çerçevede Kıbrıs'ta bir çözüm için çaba harcandığını kaydeden Gül, bu konudaki politikanın iki tarafın da kazanması anlayışı üzerine inşa edildiğini vurguladı. Türkiye'nin bölgesel ve küresel risklerin de farkında olduğunu ve gerektiğinde özgürlükler ve demokrasinin korunması için adımların atılabileceğini belirten Gül, ''Sonuç olarak Türkiye, bölgesinde bir istikrar jeneratörü ve güvenlik üreticisi konumundadır'' diye konuştu.
Türkiye'nin büyük ekonomik potansiyeline de dikkati çeken Gül, Türkiye örneğinin ekonomik boyutlarının Türkiye ile ilgili olumlu görüşlere katkı sağlamakta önemli rol oynadığını kaydetti.
Türkiye'nin 70 milyonluk genç bir nüfusa sahip olduğunu, bunun da büyük bir insan kaynağı sağladığını belirten Gül, ülkenin petrol ve doğal gaz gibi doğal kaynaklar açısından kendisine yetebilecek bir ülke olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin bu çerçevede önemli bir enerji terminali ve Ortadoğu ile Hazar'ın enerji kaynaklarının batıya taşınmasının güvenilir bir yolu haline gelmeye aday olduğunu da vurgulayan Gül, Türk tarımının da önemli bir sektör olduğunu belirtti.
YABANCI YATIRIMCIYA DAVET
Özel sektörün Türk ekonomisinin lokomotifi olarak görüldüğünü, bu bakış açısıyla ekonominin anahtar öneme haiz sektörlerinde özelleştirmeye gittiklerini belirten Dışişleri Bakanı Gül, bu sektörler arasında telekomünikasyon, enerji, petrol rafinerileri Petrokimya tesisi Petkim, THY, Türk Telekom, Tekel'in sigara bölümü ve pek çok küçük ölçekli sanayi kuruluşu bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırım çekmek konusunda güçlükleri bulunduğunu da belirten Gül, yabancı yatırımcıları Türkiye'ye davet ederken, ''Şu anda ülkemizde büyük bir yatırım dostu ortam sağlanmıştır. Bürokrasi azaltılmış, yabancı yatırımcıların kolay çalışabilecekleri şartlar hazırlanmıştır'' dedi.
Gül, hükümet olarak yatırımcılarla işbirliği sağlamaya yönelik bir anlayış içinde olduklarını belirterek, IMF ile yapılan ortak çalışmanın sürdürüleceğine dair hiçbir kuşku bulunmadığını kaydetti.
Gül, Türkiye'nin AB üyeliği için açılan kapının önemine de dikkati çekerek, AB tarafından alınan konuyla ilgili kararı ''Son derece akıllıca ve tarihi'' bir karar olarak niteledi.
Bu kararın olumlu etkilerinin Türkiye'nin sınırları dışına da taşacağına dikkati çeken Abdullah Gül, Türkiye'nin AB üyeliğinin AB'nin küresel refaha yapacağı etkiyi zenginleştireceğini anlattı.
Gül, ''Avrupa'nın dar sınırlara sıkışmış bir coğrafya veya dinden ibaret olmadığına dair güçlü bir mesaj, Türkiye'nin üyeliği yoluyla bütün dünyaya yayılacaktır'' dedi.
Dışişleri Bakanı Gül konuşmasını, ''Türkiye ile iş yapmaya karar veren herkes kazanacaktır. Aslında bu, her iki tarafın da kazandığı bir örnek oluşturacaktır'' diye tamamladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|