|
|
|
|
|
Boşu Boşuna: 0-0
|
|
Kural hatası yüzünden tekrar oynanan maçta Beşiktaş ve G.Birliği yine berabere kaldı. Boş tribünlere oynanan ve sadece 6 isabetli şut çekilen maçta futbol da yoktu, gol de.
Beşiktaş Çarşı'dan Dolmabahçe'ye uzanan kaldırımların üzerine saray çınarlarının gölgesinin yanısıra PFDK'nın seyircisiz oynama cezasının izleri düşmüştü. Daha önceki maçlarda attığımız her adımda birbirinden farklı taraftar manzaralarını üzerinde barındırarak hayat bulduğunu gördüğümüz kaldırımlar yine arkası kesilmeyen trafiğin soğuk yüzüne teslim olmuştu.
Radikal değişiklikler olmasa Sahada durum pek farklı değildi. Yeşil çimlerde futbolcular, tribünde basın mensupları ve özellikle de boş koltuklar Sakarya maçında yedek futbolcuya kafa atan güvenlikçiye ve sahaya atlayan iki kendini bilmeze lanet okuyordu. Rizespor karşılaşmasından sonra üç maç saha kapatma cezasının ardından sahanın ortasına ve tribünlere güller bırakan Beşiktaş taraftarı da bu sefer eylemsiz kalarak bu lanetlemeye katıldığını gösterir gibiydi. Gecenin sessizliğini ve renksizliğini Rıza Çalımbay'ın takımdaki radikal değişiklikleri saman alevi gibi de olsa renklendirdi. Koray'ı Ronaldo'nun yanına liberoya alıp dörtlü savunmaya dönmesi bir tarafa, korkaklıkla suçlandığı Galatasaray derbisinden sonra kanatları kesip 5 hücum oyuncusunu aynı anda sahaya sürmesi çok ilginçti. Ancak bu değişiklikler bile ne siyah-beyazlı takımın yüzünü değiştirebildi ne de oyunun kalitesini yükseltmeye yaradı.
Ersun Yanal'a ayıp ettiler! İlk yarı bittiğinde akıllarda sadece Gençlerbirliği'nin 1-2 etkisiz atağı ve çoğu zaman tekmelerle kesilen orta saha mücadelesinden başka bir şey kalmadı. Milyarlık kramponların futbola nankörlük etmesinden daha elzemi; futbolcular, derbileri çıplak gözle izlemeye gerek görmeyen ve bu maçı onurlandıran Ersun Yanal'a çok ayıp ettiler! İkinci yarı futbol adına biraz kıpırdanma vardı. Ancak bunu yapan taraf Gençlerbirliği oyuncularıyıdı. 54.dakikada Youla'nın sağ çaprazdan girerek Cordoba'nın göğsünde kalan topu maçın ilk ciddi pozisyonu olması itibarıyla çok manidardı. 5 dakika sonra da Sertan, bir pozisyondan yararlanamadı.
Beşiktaş defansı çakılı kaldı Carew-Ahmet Dursun ikilisinin birbirine Fransız kaldığı karşılaşmaya Sergen'in ve İbrahim Akın'ın dahil olması Beşiktaş adına bir şeyi değiştirmedi. Çünkü siyah-beyazıl ekip, takım halinde ileri çıkma, hücumda çoğalma gibi basit bir kuralı yine yerine getiremedi. Defans çakılı, gol için umut bağlanan yıldızlar da etkisiz ve silik kalınca Beşiktaş, 90 dakika boyunca oyunun hakimiyetini ele geçiremediği gibi rakibine baskı da kuramadı. Bunun sonu da tekrar maçında yaşanan hayal kırıklığı oldu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|