|
|
Terim... Başbakan isterse
Önceki gün sevgili dostum Fatih Terim'le ve dostlarla güzel bir öğle yemeğinde buluşuyoruz. O, Firenze'deki günlerini özlemiş ki kendisine güzel bir makarna ısmarlıyor. Bense cevizli yeşil salata ve somonlu, karidesli sushi. "Uzak ettik arayı " diyor. Gerçekten yaklaşık 1 aydır görüşemedik Fatih Terim'le. Bu arada sevgili Fulya Terim, ünlülerin diyetisyeni Taylan Kümeli'ye gitmiş, 10 kilo vermiş. Fatih Hoca'nın kilo sorunu yok. " Bazı öğlenleri pas geçiyorum. Üstelik Boğaz'da yürüyüş yapıyorum" diyor. Fatih Terim pek göstermez ama bir duygu adamıdır. Kafasının iyice takık olduğu zamanlarda dışarıya pek belli etmemeye çalışır ama gergin olur. Önceki gün rahat gördüm Fatih Hoca'yı. Masada ağır toplar var. Tabii söz döndü dolaştı Türkiye'nin Almanya şansının yokolmakta olduğuna geldi. Masanın ortasına tek bir soruyu bomba gibi bıraktım: "Ben" dedim, "Pek anlamam ama bir hoca, kamuoyunda bu kadar tartışılıyorsa, patronlarının arkasında durup durmadığı belli değilse futbolcularının hocaya güveni sarsılmaz mı? Sarsılan güvenler 90 dakikaya yansımaz mı? Teşviği falan geçelim. Tartışılan bir Ersun Yanal'ın yerine son maçlarda güven duyulan bir hoca gerekmez mi?" Şimdi adlarını söylemeyeyim. Ağır topların bulunduğu masada teknik adamlar ve menajerler var. Hepsi, "Haklısın" dediler. "Bu durumda hoca değişir." Fatih Terim'le ilginç bir durumumuz var. Birbirimizi fazlasıyla iyi tanıyoruz. Leb demeden leblebiyi anlıyoruz karşılıklı. Onun için hemen söze girdi. "Ersun Hoca'ya ve Milli Takım'a destek çıkmak lazım. Almanya bizim için çok önemli" dedi ve devam etti, "Almanya'da ben bir Galatasaray-Juventus maçı oynadım. Statta Galatasaray'a olan tezahürat karşısında İtalyanlar ne olduklarını şaşırdılar. Bana 'Sinyor Terim ne oluyor?' diye geldiler. Ben de onlara, 'Siz Olimpiyat Stadı'nı istemediniz. Burada Olimpiyat Stadı'nın 3 katı bir atmosferle karşı karşıya kaldınız' diye güldüm. Almanya, Türkiye ve Türk takımları açısından kendi evimizden bile daha avantajlı. Almanya'daki 2006 Dünya Kupası'na katılırsak her maçımızı evimizde gibi oynayacağız. Onun için Ersun Hoca'ya destek verip mutlaka katılmamız lazım." Lafı eveleyip gevelemeyelim. Diyorum ya biz Fatih Terim'le birbirimizi çok iyi tanırız. Fatih Hoca'ya bugün Türk Milli Takımı teklif edilse, kesinlikle bu görevi kabul etmez. Neden? Çünkü Fatih Terim kırgın. Zamanında kendisine teklif edilmemiş. O sırada müsait olduğu halde. Şimdi umutlar uçmak üzere.
Başbakan ve Fatih Terim 3 önemli maç öncesi, "Hadi gel kurtar" diye Fatih Terim'i çağıracaksınız. Fatih Terim, bunu kendisine yediremez. Ammaa... Hadi ortalıkta evelenen gevelenen bir şeyi daha açıklayayım. Fatih Terim'e o zaman teknik direktörlüğü verilmemesini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan istemedi diyorlar . Başbakan bu konuda hiç konuşmadı. Ama Ersun Yanal'la anlaşma imzalayan Haluk Ulusoy, ilk tercihinin Fatih Terim olduğunu söylüyordu. Sonra aniden, çevresine, " Yukarıdan istemediler " dedi ve Terim'e teklif etmekten son anda vazgeçti. Gerçek tam nedir bilinmez. Ama en azından Fatih Terim ve çevresi başbakanın çevresinden bu işe dur dendiği izlenimini edindi. Fatih Terim için sorun değil. O zaten Türkiye'de teknik direktörlüğü düşünmüyor. Ama o kariyerdeki bir hoca, Türkiye'deki herkes isterse, gerçekten isterse, gönülden isterse milli takıma hayır diyemez. Ben başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hiç kimseden duymayacağı bir sır vereyim. Vakti varsa bugünlerde açsın telefonu bir Fatih Terim'e. Bir hasbıhal etsinler başbaşa. Başbakan'la Fatih Terim telefonla da olsa mutlaka görüşmeli. Sonuç ne olursa olsun görüşmeli.
|