|
|
Bunlar da bir bakışta Türkler
* Hesabı ödemek zorunda kalan kişi, hesabı ödemek için gereken işlemi masanın altında yapar... Cebinden parayı çıkarır, bacaklarının arasında gizlice sayar ve ani bir hareketle hesap pusulasının içine koyar. Hesap pusulasını da masanın üstüne...
* Sınav kağıtları dağıtılırken sınıf içerisinde yer alan öğrencilerden biri "Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?" sorusunu mutlaka sorar. Ve bu soruya öğretmenler "Evet" yanıtı vermekten çekinmezler... Çok iyi bilinmelidir ki, bu soruyu soran öğrenci sınavdan asla iyi not almayacak öğrencidir. Kopya çekme ihtimali yüksektir.
* Evle bağlı olmayan, eve dışardan gelen kişinin giydiği terliğe misafir terliği adı verilir.
* Tüm ısrarlara rağmen misafir hala "Yemeyeceğim, yeter!" diyorsa ev sahibi son kozunu değerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanıp "Bak Allah'ın adını verdim...." diyerek misafiri köşeye sıkıştırır.
* Otobüsteki koltuğunda otururken yer vermek istemeyen bir gencin sıkça başvurduğu yöntemdir; uyuyor numarası yapmak... Bunu sezen yetişkin yolcuların bir kısmı önce cık cık'layıp sonucu değiştiremezlerse, "Bir de genç olacaklar" a başlayıp susmazlar.
* Düğün salonundaki halay ekibi, önce pistte çember oluşturarak coşar. Ardından masalar arasından geçen halaya yeni kişiler alınır. En sonunda düğün salonunun duvarları boyunca halay çekilir. Ve nihayet halaydan kopmalar başlar... Halay ekibi dağılsa da, 2-3 kişi şuurunu kaybetmiş şekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlaşılır ekibin dağıldığı.
* Kavga öncesi el, bir uzuv olarak tahrik eder. "Bana el kol yapma, o eli indir..." in kavga öncesinde söylenmesi bunun kanıtıdır.
|