 |  |
Bir önyargı daha yıkılmıştır
Şimdi bakın, hayatta şunu yedim çok güzel, bunu yedim muhteşem yazıları yazan biri olmadım hiç. İki nedenden ötürü: İlki yemek yemek, benim için yaşam fonksiyonlarımın idamesi için gerekli bir işlemden daha fazla bir mana taşımıyor. İkincisi de yemek çeşidi yelpazem çok dardır. Macerayı sevmem. Acıktım mı garanti isterim. Garanti de, bildiğiniz yemektir değil mi? Ama bugün haddimi aşarak yediğim bir nefaset üzerine yazmak istiyorum.. Efendim, teknolojinin faydalarından fazlasıyla istifade etmekteyim bu aralar. yemeksepeti.com diye bir siteye aza oldum. Bilmeyenler için söyleyeyim, bu site bir nevi eve paket servisi veriyor. Ama binlerce restoran ve kafeden. Yani bu gece de mi pizza kemireceğim derdiniz yok. Çin'e asılın, Osmanlı'ya yumulun, İtalya'nın belini bükün.. İlk denememi Valikonağı'ndaki Wiener Schnitsel'den yaptım. Ha bu arada evde dört sapız ve Kanaryam'ın maçını izliyoruz. Gözü dönmüş aç barbar kıvamına döndüğümüzü de söylemem gerek. Öyle süslü püslü yemek düşkünü bir kitle yok. Herkes kebapçı.. Ama schnitsel'e hayır diyen de yok. Siparişi verip enter'ladık ve yarım saat içerisinde ürünler geldi. Ana yemekler güzel, hatta çok güzel. Ben kendi adıma paraya kıyıp bir de tatlı söyledim. Cheesecake! Bakın delikanlı adam cheesecake falan yemez. Hatta hayatımda ilk kez cheesecake yazıyorum. Bugün cheesecake yersem, yarın salata da yerim ki bu hiç hoş olmaz, inandığım tüm değerlere ters düşer. Bir erkeğin cheesecake istemesi ile sevimli bir hayvandan devşirme pofuduk terlik giymesi arasında fark yok benim için. Neyse.. Tabii bir süre sonra canım tatlı istedi ve değerli misafirlerime çaktırmadan bir çatal aldım. Bu ne ya!? Birazcık daha.. Ben herhangi bi'şey yiyip de bu kadar şad olduğumu hatırlamıyorum. Çocuklar kalkın hadi tren dansı yapalım, çiçek derelim, gökkuşağının altından geçelim, yunuslarla yüzelim gibi hiç bilmediğim arzularla gark oldum. Dostlarım durumu fark ettiler ve "n'oldu lan" yaptılar. "Şundan biraz yesenize.." Cheesecake yediğimi görünce "de get lan" yaptılar. Şad olma katsayım geometrik olarak artınca da kızıştılar. İlk önce Murat bir çatal aldı. Surat ifadesi orgazm sonrası huzur içeriyordu. Sonra Engin daldı; zevkten ağzı kulaklarındaydı. Levent gelişmeleri kaygıyla izliyor ve bir zokaya kurban edilip edilmeyeceğinin hesaplarını yapıyordu. Sonra dayanamadı o da daldı. "Abi bu ne ya. Bu, bu ne biçim bi'şey.." Hemen fazla dadanmamalarını, geri kalanını paylaşmak istemediğimi söylesem de pek oralı olmadılar, üzerime çullandılar.. Gecenin ilerleyen saatlerinde halay çekiyorduk.. Şimdi yemekten anlamayan, önyargılı dört erkek/balta bu tatlıyla maymuna dönüyorsa, işin hakkını verenler ne olur bilemiyorum. Fırsatınız olursa bi'bakın derim ve beni de bilgilendirin. Bir önyargım daha korkarım ki yıkıldı.
|