Erkek erkeğe konuşalım!

Sanırım Ruhat Mengi üzerinden "abla bizi kolla ve pompala" stratejisi uygulanıyor. Açıkçası bu topa girmeye hiç niyetim yoktu. Kendi kendini tebrik etme, pohpohlama zayıflığına da diyeceğim bir şey yok. Ezik psikolojisine her zaman anlayış göstermeye çalışırım..
Ama rakibini küçümseyen, orada emek harcayan meslektaşlarıyla birtakım numerik verilerle kafa bulan zihniyete söyleyecek bir iki lafım var.
Konumuz erkek dergileri. Veya bir başka deyişle Ruhat Mengi'nin dünkü köşesinde yer alan dört işlemin hakkıyla kullanıldığı bir denklemin sağlamasını yapmak istiyorum. Gerçi Ruhat Mengi'nin konuyla bir alakası yok, belli ki bir teşvik ve tebrik yazısı yazmış...
Efendim, Boxer'ın satışı FHM artı Esquire'ın satışlarından fazla imiş. FHM ve Esquire gereğinden fazla şişirilmiş, dış destekli dergilermiş. Ve Boxer onlardan fazla satıyormuş...
Bakın hayatta elimden çok iş gelmez. Kafam her işe basmaz, başarısızlıklarımın sayısı başardıklarımdan fazladır ama iş erkek dergiciliği olunca bu işi iyi bildiğimi, hatta herkesten daha iyi bildiğimi iddia edebilirim.
Kendi kendimi pompaladıktan sonra -ezik psikolojisi deme hakkını tabii ki kendinizde saklı tutabilirsiniz- Boxer'ın gerçekten de başarılı bir dergi olduğunu söylemeliyim. Doğru zamanda önemli bir ihtiyacı karşıladıkları kesin. Enerjik, agresif, zeki...
Ama yaptıkları her şey daha önce yapıldı. Hem de kim yaptı biliyor musunuz?
FHM ve Esquire yaptı. Zaten erkek dergisi yapacaksanız iki temel şablon vardır dünyada. Biri FHM diğeri Esquire. Yenisi daha bulunmadı.
Hatta Boxer şu anda FHM'in dünyada isim hakkını elinde bulundurduğu kampanyaları yapıyor.
Gene de bu, her şeyi ilk kez onlar yapıyormuş gibi gezinmelerine rağmen, Boxer'in başarısını gölgelemez. Ama şu gerçeği ortaya koyar. Eğer FHM veya Esquire olmasaydı yukarıdaki denklem de olmazdı, Yani Boxer olmazdı.
İngiliz orijinli FHM bir dünya devi. Yirmi ülkede çıkıyor. Yıllık cirosu 2 milyar dolar. Her ay dünyada üç milyon FHM satılıyor. Ve onların tecrübelerinden, knowhow'larından bizim çocuklar da faydalanıyor.
Esquire da bütün zamanların en eski erkek dergilerinden biri. Ve dünyanın en saygın markalarından. Çıktığı ülkelerde tiraj değil, saygınlığıyla tanınır Esquire.
Çok satacağım diye bir derdi asla olmadı. Onların birikimlerinden de faydalanılıyor.
Derdim sidik yarışı değil. Derdim zihniyet!
Eğer sizi siz yapan geçmişinize düşmanlık yaparsanız, olduğunuz, oluştuğunuz yeri inkâr ederseniz ne olacağını bilmiyorum ama mide bulandıracağınız kesin.
Boxer'ın yayın yönetmeni yıllarca Esquire dergisinde çalıştı. Yıllarca ağzının suları aka aka FHM'in yaptıklarını inceledi, öğrendi ve tatlı sert rekabet etti. Kısacası orada pişti.
Şimdi kalkıp rakamlardan manalı bir cümle kurmaya çalışması, bir zamanlar birlikte çalıştığı arkadaşlarının emeğine saygısızlık etmesi kendisini inkâr etmesidir ki, bu çok acıklı...
Her zaman için ne yapıldığıyla değil nasıl yapıldığıyla ilgilendim.
Ve bunu Esquire ve FHM'de çalıştığım yıllarda öğrendim. Yarın başka bir erkek dergisinde çalışacak olsam da beni ben yapanları unutmam. Ne yazık ki yerel yayın yönetmeni bundan nasibini alamamış. Ha, bir de ekonomi fakültesinde okurken rakamlarla, denklemlerle oynamayı da öğrendim. Ve cebimde benim de denklemlerim var...