| |
|
|
En önemli sorun
"Hikâyeyi" AKP kurucularından, İstanbul Milletvekili ve Meclis Grup Başkanvekili Prof. Dr. İrfan Gündüz anlattı. Mevlana, yanında halifesi Selahattin Zerkubi olduğu halde yolda yürüyormuş. Yol kenarında köpek yavruları birbirleri ile alt alta, üst üste oynaşıyorlarmış. Selahattin Zerkubi, Mevlana'ya dönmüş: - Muhterem hocam, aziz üstadım... Şu köpek yavrularına bakın... Ne de güzel oynaşıp, koklaşıyorlar... Onlar arasındaki muhabbet, bizim dervişlerde bile yok. Mevlana sesini çıkarmamış. Az ileride bir kemik parçası bulmuş. Onu almış ve köpek yavrularının ortasına koymuş. Minicik köpekler başlamışlar kemik parçası için kavga etmeye, boğuşmaya. Mevlana, halifesi Selahattin Zerkubi'ye "gördün mü" demiş ve yürümüş.
"Teşbihte hata olmaz" derler. Prof. Dr. İrfan Gündüz'ün söylemiyle: - Eğer kaynak kıt ise millet birbirini yer.
İrfan Hoca ile "siyaseti... Hükümeti... Sorunları" konuşuyorduk. Hoca "yukarıdaki hikayeyi" anlattı. Ve devam etti: - Türkiye'nin ana sorunu ne şu, ne bu... Milli geliri yükselteceksin... Pastayı büyüteceksin... Ve adil dağıtacaksın... İşte iktidarın önündeki en önemli konu bu... Tabii bu yolda ilerlerken tuzağa düşmeyeceksin.
Prof. Dr. İrfan Gündüz'e "ne tuzağı" diye sorduk. "İki tuzak var" dedi: 1. Şaşırmak ve şımarmak. 2. Yanlış adamla yürüyüp, yanlış adım atmak.
İrfan Hoca ile "Erkan Mumcu'nun istifası... Alternatif arayışları... Yeni parti kurma arzuları" gibi konuları da konuştuk. Hoca dedi ki: - Toplumdan gelen talep ve tabandan gelen titreşimleri dikkate almayan bir siyasi çıkışın, mesafe katetmesi mümkün değil.
Prof. İrfan Gündüz'ün görüşlerine katılan olur ya da olmaz... O ayrı konu. Ama "Mevlana hikayesi" ilginç. Ve "her zaman geçerli."
|