 |
| Akademi Scorsese'yi görmezden geldi
|
|
77. Oscar ödülleri Hollywood için ileride bir üzüntü kaynağı oluşturacak, eminim. Yıllar sonra bu ödüller "Martin Scorsese'ye 5. kez ödül verilmeyen yıl" olarak anılacak. Tarihin uzun soluklu gelişimi içinde, Hollywood bu büyük sanatçıya ödül vermemenin üzüntüsünü hep sırtında taşıyacak. Tıpkı Alfred Hitchcock, Orson Welles veya Stanley Kubrick gibi dehalar için olduğu üzere... Aslında "Milyonluk Bebek" elbette çok güzel bir film. Ve Clint Eastwood çok iyi bir yönetmen. Klasik Amerikan sineması tarzı anlatımın günümüzdeki en büyük temsilcisi. Ama "Affedilmeyen"den sonra bu ödülü bir kez daha hak ediyor muydu? Oysa Scorsese "Taksi Şoförü", "Kızgın Boğa", "Masumiyet Yaşı", "New York Çeteleri" gibi filmleriyle modern sinemaya sonsuz yollar açmış yenileyici bir usta. Ve onun hala bir Oscar'ı yok, elalemin ikişer-üçer tane var. İnsana yuh derler ve demeliler!.. Bu büyük yanlışın dışında, ödüllerde büyük tartışmalar yok ve olmayacak. Jamie Foxx ödülünü hak etmişti. Gerçi ta Kanada'dan yazan bir sinemasever dostum, "O sadece Ray Charles'ı çok iyi taklit ediyor. Asıl büyük kompozisyon, Leonardo DiCaprio'nun Howard Hughes karakteriydi" diye yazdı. Ama ne olursa olsun, Foxx çok iyiydi. Hilary Swank de öyle. Gerçi öylesine genç bir oyuncunun, üstelik ilk Oscar'ından sonra beş yıl hemen hiç bir şey yapmadan oturduktan sonra bir ikincisini alması, benim adalet duygularımı zedelemedi değil. Ama demek ki Hollywood öyle düşünmedi. Ne yapalım!.. Sanırım kimse Cate Blanchett ve Morgan Freeman'ın yardımcı ödüllerine ses çıkarmayacak: İkisi de muhteşemdi. Ne İspanyol filmi "İçimdeki Deniz"in yabancı film ödülü, ne de "İnanılmaz Aile"nin canlandırmanın en iyisi ödülü tartışılacak. Ama, tekrar ediyorum, 2005 Oscar'ları Scorsese'nin inatla bilinmezden gelinmesiyle sonuçlandı, bu özelliğiyle hatırlanacak. Ben Scorsese olsam, bir daha Oscar törenlerine adımımı bile atmazdım!..
|
