| |
Abartı-yorum
Bir ara yazarların köşelerine "yorum" ile biten logolar koymak moda olmuştu. Çizi-yorum, Bakı-yorum, Mini-yorum, Eko-yorum falan türünden... Okuyucu espriyi anlamaz korkusuyla da araya bir tire koymayı ihmal etmiyorlardı. Bugün ben de Başbakan Erdoğan'ın, geçen hafta basına hastane kuyrukları "abartılıyor" demesinden ilham alarak, bir "abartı-yorum"yazısı yazayım dedim. Bakalım iyi abartabilecek miyim? Hani gençlerde moda bir söz var, "Bu da oldu abi!" diyorlar ya, vallahi ve billahi bu da olmuş dostlar, bir kısım erkek yurttaşımız, rahim kanserinden malulen emekliye ayrılmış, selametle. Medyamızda ciddi işlere takmış herkes, Wall Streeet Journal'ın Türkiye'ye fırça çeken yazarı Pollock ile uğraşırken, bendeniz de bu Türk mucizesine biraz projektör tutayım. Ankara Organize Suçlar Birimi'nin ihbar üzerine ortaya çıkardığı hadise şöyle: SSK'dan malulen emekli etmek üzere, bir kısım erkek kişinin rahim kanseri olduklarına ilişkin düzmece raporlar hazırlamışlar, bu raporları kuruma arz etmişler, kurum da bunların bir kısmını emekliye ayırmış... Bu bir mucize değilse nedir, dostlar? Evet, Hollywood da, babayiğit Arnold Schwarzenneger'e çocuk doğurtmuştu ama o filmdi nihayet, bizimkilerse erkeği daha doğurtmadan rahim kanserinden emekliye ayırmışlar. Oturdum düşündüm. Böyle bir cinlik insanın aklına nasıl gelebilir. Diyelim geldi, buna nasıl cesaret edebilir? Bir adama, seni "Rahim kanseri raporuyla emekli edeceğiz" dendiğinde, o erkek bunu nasıl kabul eder? Adamın adı Abdürrahim. Kuruma emeklilik vesikaları gelmiş... Kararı verecek memur evrakları inceliyor. Bakıyor, emekli adayımız rahim kanseri olmuş. Herifin ismi Abdürrahim! Yahu, Abdürrahim'den rahim kanseri olur mu, kardeşim? Lise biyolojisini geçtim, orta mektepte tabiat dersi de mi okumadınız hiç? Erkekte rahim olur mu ki kanseri olsun? Diyelim memur, Abdürrahim'in "kadın" olduğunu düşündü. Peki evraklarda adamın evli olup olmadığı, evliyse karısının ismi yazmıyor mu? Naciye yazıyorsa ne olacak? Abdürrahim ile Naciye evlenmiş mi oluyorlar? Türkiye'de ne vakitten beri kadınlar evlenmeye başladı? Demek memurlar evraklara bakmıyorlar bile... Abi, bu emeklilik işi Malulcü Hasan'dan geliyormuş. Öyleyse bakmaya gerek yok... (Bu işleri çeviren adamın lakabı Malulcü Hasan'mış!) Tabii bir de, niçin rahim kanseri vakalarını tercih ettikleri felsefi sorunu var ortada. Niye prostat kanseri değil de, rahim kanseri... Onu da şöyle çözebildim: Diyelim ki birisi rapora itiraz etti: "Kardeşim bu rapor sahte olabilir, yeni bir rapor getirin!" "Sayın memurum, bu arkadaşın bir kere rahim kanseri olduğu tespit edilmiş, bir kere daha tespit edilemez." "Niye?" "Rahmi yok da ondan!" Mantıklı bir savunma. Adamın rahmi olsa, istediğin kadar yeniden tetkik yaptır, dükkân senin... Ama rahmi yoksa ne yapacaksın? İki büyük milli sloganımızın yanına bir üçüncüyü ekleme zamanı geldi: 1- Her Türk asker doğar. 2- Bir Türk dünyaya bedeldir. 3- Türk erkeği icabında rahim kanseri de olabilir. Ne diyorsunuz, sevgili okurlar? Fazla mı abarttım acaba?
|