|
|
|
|
|
|
Eleştirenler
Sabih Kanadoğlu (Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı) Bu karar ne içtihat ne de emsal Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda alınan kararı Cumhuriyet Gazetesi'ndeki yazısında eleştirdi: Bağlayıcı kararla içtihat yaratma sadece Hukuk veya Ceza İçtihadı Birleştirme Genel Kurulları'yla, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'na ait. Bu nedenlerle Ceza Genel Kurulu çoğunluğunun vermiş olduğu kararın içtihat niteliği taşıdığı yolundaki görüş yerinde değildir. Çoğunluk görüşü içtihat olma niteliği bir yana emsal karar olma niteliğini dahi taşımamaktadır. Hukuksal süreç bitmemiştir. Devam eden hukuksal süreç içerisinde, emsal karardan veya bağlayıcı içtihat kararından söz edilemez.
TEHDİT SÜRÜYOR Ancak CGK çoğunluğu kendiliğinden yüklendiği misyona bağlı kalarak ortaya koyduğu görüşlerle uluslararası antlaşmalara ve bu antlaşmalar gereği uyma zorunluluğunda olduğumuz AİHM kararlarına, anayasaya ve giderek TCY'deki düzenlemelere dahi aykırı düşen ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş felsefesini, Cumhuriyetin temel ilke ve değerlerini göz ardı eden ve onu yasal korumadan yoksun bırakan bir görüş ve bu sonuca yol açacak yorumlara, açıklamalar neden olmuştur. Bu saptama ulusal güvenliğimiz tehdit ölçüsünde laiklik karşıtı güçlerin ulaştığı boyutlara ilişkin devletin yetkili kurullarınca yapılan değerlendirmelere de ters düşmektedir.
Ceyhan Mumcu (Hukukçu) Laikliğe karşı saldırıyı teşvik edecek Bu böyle çok Yargıtay'da yaygınlaşacak bir karar değil. Daha önceki içtihatlarına uygun bir karar da değil. Tepkiler de arttı. Laikliğe karşı saldırıları teşvik edecek bir olay. "Laikliğin artık korunması gerekmez" denen yorum da erken bir yorum. Laiklik oturdu deniyor ama bu doğru değil. Yazıyı da okudum. Cumhuriyetin temel değerlerini aşırı biçimde eleştiren bir yazı o. "Laiklik olmazsa olmaz" gibi bir şey değil. Cumhuriyetin dinsizliği teşvik ettiği gibi bir yazı. Yan tutan bir takım üyelerin etkisi olmuş orada. Bu nedenle uzun ömürlü bir içtihat olmayacak.
Vural Savaş (Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı) Karar irtica tehdidini yok farzediyor Avrupa devletlerinin birçoğunda ırkçılık propagandası yasaktır. Bırakın propaganda yapmayı, gamalı haç taşınması bile yasaktır. Bu karar, Türkiye'de irtica tehlikesinin yok olduğunu farzediyor. Yakın tarihimiz bunun aksi örnekleriyle doludur. Hizbullah'ın 15 bin üyesi olduğu bilinmektedir. Bunlardan sadece birkaçının telefonları dinlendiğinde onlarca mezar evi ortaya çıkmıştır. Bütün bunlar değerlendirildiğinde, yakın veya uzak tehlike değil, yaşanan tehlike olduğu görülür. Oysa bu karar, Türkiye'de irtica tehdidini yok farzediyor."
|
|
|
|
|
|
|
|
|