|
|
Bankalar kredi kartında risk almıyorlar ki
Kredi kartı borcunun zamanında ödenmemesi veya ödenememesi durumunda ne olur? Alacaklı bankanın riski nedir? Borçlu müşterinin "zor duruma düşmesi" banka açısından dikkate alınır mı? Bu soruyu şunun için soruyorum: Pek çok ülkede kişisel iflas yolu yaygın bir şekilde uygulanır. Müşteri, borcunu ödemediği için zaten sistem tarafından cezalandırılır. Bir daha kredi kartı alamaz. Ev kiralarken bile kötü kayıtlar ortaya çıkar. Kötü kayıt, otomobil sigortalanırken bile risk primini yükseltir. Dolayısıyla alacaklı bankanın kart borçlusunun evine dalıp (İcra Hukuku) kişisel eşyalarını "kaldırması" söz konusu olmaz. Hele hele ödenmeyen kredi kartı borcu yüzünden birinin hapse girmesi, Türkiye'deki gibi söz konusu bile değildir. (Bir ay sonra devreye girecek yeni TCK ile bu tip hapis cezaları kalkıyor) Peki, ABD veya AB ülkelerinde bankalar alacaklarının üzerine bir bardak soğuk su mu içiyor? Borçlar Kanunu konusunda, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Halil Akkanat ile konuştum. Akkanat, banka ile kredi kartı sahibi arasında doğacak zararı tanzim edecek sigorta sisteminin zorunlu olmayışını büyük eksiklik olarak değerlendiriyor. Yani Amerika'da banka, kredi kart sahibi borcunu ödemediğinde parasını sigorta şirketinden tahsil ediyor. Sigorta şirketi de bu alacağı, bu konuda uzmanlaşmış şirketlere devrediyor ve müşteri ile çok uzun yıllara dayanan "geri ödeme" anlaşması yapılabiliyor. Türkiye'ye dönersek, hangi banka kredi kart sahibinin parasını ödememesinden korkuyor. Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince diyor ki, "Ben bir tüketici olarak yoğurdu bile taksitle alıyorsam, buna kim karışır?" Eğer sistemi doğru kuruyor ve riskleri eşit paylaşılır hale getiriyorsanız, evet kimseyi ilgilendirmez. İstediğinize, istediğiniz limitte kart verebilirsiniz! Ama kabul edelim ki, ödenmeyen kartlar için bankaların riski çok düşüktür. Çünkü bankalar hapis, icra gibi korkutucu ve çağdışı yöntemler sayesinde paralarını eninde sonunda çatır çatır alırlar. Hem de inanılmaz yüksek faizle. Bu yüzden faizi düşük olmasına rağmen bireysel kredi verirken kılı kırk yaran bankalar, (düşük risk nedeniyle) kredi kartı verirken aynı titiz çalışmayı yapmazlar.
|