|
|
Polise ne kadar güvenilir?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndaki ihale yolsuzlukları sebebiyle gazete sayfalarına polis kaynaklı çeşitli haberler sızıyor. Özellikle, müteahhit ve bürokrat arasında geçen telefon kayıtları çok dikkat çekiyor. Mahkemelerin bu tarz unsurları çok dikkate almadığı bilinmesine ve birçok kişinin, kamuoyunda polisten sızan bu bilgilerle rencide edilmesine niçin kimse 'dur' diyemiyor. Polis, telefon kayıtları doğrultusunda somut belge ve bilgi toplamak yerine, vatandaşı kendi yöntemiyle rezil etme hakkını nereden alıyor? Meslektaşlarımız buna niçin alet oluyor? Anlamak zor. Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı döneminde benzeri bir olaya muhatap olan bir işadamıyla, yıllar sonra karşılaştığımda, geçmişte kalan hadiseleri ilk ağızdan öğrenmek istedim. Dönemini siyasetçilerinin de yoğun bir şekilde içinde oldukları polisten medyaya sızan, gazetelerin manşetine, televizyonların ana haber bültenine konu olan bir olayı sordum: 'Vallahi yaşamım boyunca ne o ülkeye gittim, ne de bahsedilen o işlere karıştım. İfadelerim esnasında da ağır işkenceye muhatap oldum ve yarım insan haline geldim.' İşadamının anlattıkları karşısında dondum kaldım. İşkence faslı ayrı bir tartışma konusu, ancak polis, doğru olmayan bu kayıtları nasıl tespit etmiş? Neden medyaya sızdırmış? Medya buna neden alet olmuş? Polisin siyasi cephelere göre adam suçlaması, ortam hazırlaması, kamuoyu oluşturmasının, hukuki bir temeli, ahlaki bir tarafı var mı?
|