|
 |
 |
 |
|
| Ölebilirdim kurşunun sıcaklığını hissettim
|
|
Cipine dört el ateş edilen Mehmet Ali Erbil anlattı: "Ne kumar borcum var ne de senet. Hiçbir şeyle ilgim yok ama böyle bir olay yaşıyorum. Böyle şeylere prim vermem."
***
'Kurşunun sıcaklığını hissettim'
Silahlı saldırıya uğrayan M. Ali Erbil, "Kurşun burnumun ucundan geçti. Ölebilirdim... Ama beni öldürmekle kimin eline ne geçecek" diyor.
Önce o malum hastalığı, şimdi de kurşunlar... M. Ali Erbil, ölümle hayat arasındaki incecik çizgide ikinci randevuyu, önceki gün akşam saatlerinde tenha bir yolda yaşadı. Şoförünün kullandığı ciple televizyon çekimlerinin yapıldığı Ayazağa'daki stüdyolardan ayrıldıktan sonra Cendereyolu'nda silahlı saldırıya uğradı, kurşunlardan biri burnunun ucundan geçti ama bir şey olmadı. Olayın ertesinde telefonla konuştuk. Rahattı... Esprisini bile yaptı bu durumun... "Bu ülkede sanatçı olmak sanayici olmaktan daha zor bir iş" dedi.
"ÖLSEM NE OLUR?"
O an... Neler hissetmiş M.Ali? Korkmuş mu? "Burnumun ucundan kurşunun geçtiğini hissettim" dedi. "Hatta sıcaklığını bile hissettim. Ama yapabilecek bir şeyim yoktu. Hemen oradan uzaklaştım." Ölmekten korkmamış. Belki de bir kez ölümden döndüğü için... "Korkmadım, korkmam da... Ben ne badireler atlattım. Demek ki şerbetlenmişim. Allah'tan gelen bir hastalığı yine Allah'ın sayesinde, sevenlerimin dualarıyla atlattım. Kuldan gelen hiçbir şeyden korkmam. Çok alçakça bir şey. Bu hareket ne mertliğe sığıyor ne de insanlığa. Kimseyle bir husumetim yok, kimseden de tehdit almadım. Ticaret yapmıyorum. Ne kumar borcum var ne de senet işlerim. Hiçbir şeyle ilgim yok ama yine de böyle bir olay yaşıyorum. Ben yine yaşamıma aynı şekilde devam edeceğim. Böyle şeylere prim vermedim, vermem de... Emniyet güçlerine, adalete güveniyorum. Adaletin o kadife eldivenli sert yumruğuna güveniyorum. Allah beni hep korudu. Dilerim Allah bu işi yapanları da ıslah etsin. Biri beni öldürse eline ne geçecek? Alacağı önünde sonunda bir can yani... Ben ölürsem ülke ekonomisi mi düzelecek, ne olacak?" Bugüne kadar ihtiyaç duymadığı için koruması olmayan Erbil, bu olayın ardından İstanbul Valiliği'ne başvurarak koruma istemiş. Olayın ardından Sarıyer Emniyet Müdürlüğü'nde ifade veren sanatçı, oradan ayrıldıktan sonra kızını görmek istemiş. Önce bir psikologla konuşmuş.. Psikoloğun, "Olayı küçük kızınıza siz anlatmalısınız" tavsiyesi üzerine küçük kızı Yasmin'i görmeye giden Erbil, başına gelen olayı da en uygun dille kızına anlatmış.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
