|
|
Avrupa Konseyi raporu tartışma yarattı
Avrupa Konseyi'nin Türkiye raporunda zorunlu din dersi uygulamasına yönelik eleştiriler Türikye'de tartışmalara neden oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi'nin(AK) raporundaki "Zorunlu din derslerine" yönelik eleştirileri inceleyerek değerlendireceklerini beliterek, "Hükümet olarak bir karara vardıktan sonra gerekise konuyu Meclis`e de sunacağız" dedi.
AB Konseyi'nin Türkiye raporunun tam metni
Başbakan Erdoğan, Arnavutluk ve Bosna Hersek`i kapsayan 3 günlük gezisine çıkmadan önce Esenboğa Havaalanı`nda gazetecilerin AK'nin raporundaki "zorunlu din derslerinin kaldırılması" önerisiyle ilgili sorusunu yanıtladı. Erdoğan, ``Bu bir rapordur. Bu rapor tarrafımızdan incelenip, değerlendirilecektir. İncelenip değerlendirildikten sonra bizler de Türkiye olarak bu konuda ne düşündüğümüzü, nasıl bir uygulama yapacağımızı, nasıl bir karara varacağımızı belirleyeceğiz. Ve karara vardıktan sonra da gerekirse olayı Parlamento`a sunacağız" dedi.
GÜL:BU BİZİM BİLECEĞİMİZ İŞ
Başbakan Vekili Abdullah Gül, Avrupa Konseyi'nin zorunlu din dersi konusundaki raporu için, ''bu bizim bileceğimiz bir iş'' dedi.
Gül, TBMM'den ayrılırken, bir gazetecinin Avrupa Konseyi'nin ''zorunlu din dersi ile ilgili kararını'' nasıl değerlendirdiği sorması üzerine, ''Ortada karar falan yok. Bu bizim bileceğimiz bir iş. Bir fotoğraf çekmişler, (fotoğrafın şurasında şu var) diyorlar. Ortada bir karar yok'' diye konuştu.
'MÜSLÜMANLIĞIN NE OLDUĞUNU ÖĞRETEMİYECEK MİYİZ?'
Devlet Bakanı Mehmet Aydın, dini, sosyal gerçeklik olarak görmek gerektiğini belirterek, ''Müslümanlığın ne olduğunu çocuklarımıza öğretmeyecek miyiz?'' dedi. Aydın, TBMM'de gazetecilerin Avrupa Konseyi'nin, Türkiye ile ilgili olarak ''din özgürlüğü alanında daha fazla iyileştirme yapılması, nüfus cüzdanlarında din ibaresinin çıkarılması ve din derslerinin zorunlu olmaması'' çağrısı ile ilgili sorularını yanıtladı. Mehmet Aydın, Türkiye'deki din dersinin zorunlu olmadığını, ''kültür dersi'' olarak okutulduğunu vurguladı. Tarih, coğrafya öğretmek gibi din konusunda da gençlere ve çocuklara bilgi verildiğini kaydeden Aydın, şöyle konuştu:
''Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman'dır. Müslümanlığın ne olduğunu çocuklarımıza öğretmeyecek miyiz? Takip edip etmemek, tatbik edip etmemek onlara bağlıdır. İslam diye bir din vardır, bu toplumun dinidir diye başlayacaksınız ve o dinle ilgili en sağlam, en güvenilir, en çağdaş bilgileri vereceksiniz ki kültür tamamlansın. Bir ülkenin dini bilinmiyorsa, dini hayatıyla ilginiz yoksa bırakınız entelektüel yetiştirmeyi, sıradan şeyleri bilen insanları bile yetiştiremezsiniz. Din konusunda bilgi sahibi olmayan gençler, insanlar, hiçbir zaman o ülkede olup bitenleri yeterince değerlendiremezler. Sosyal gerçeklik olarak dini görmek lazım. Metafizik bir realite... Tamam inananlar için öyle ama inanlar ve inanmayanlar için sosyal gerçekliktir. Bu sosyal gerçekliğin bilinmesi gerekiyor.''
Aydın, nüfus cüzdanlarında din hanesinin boş bırakılması konusunda ise kendisini demokrat olarak gördüğünü ve tepeden inme bir şeyle karşılaşmak yerine vatandaşların ne düşündüğünü öğrenmenin daha doğru olduğunu söyledi.
''AB'nin ne söylediğini bilmiyorum'' diyen Aydın, Türkiye'de hiç kimsenin din kültürüne itiraz etmemesi gerektiğini savundu. Vatandaşların ''zorunlu din dersi'' konusunda farklı görüşe sahip olabileceğini, kiminin zorunlu olmasını, kiminin ise zorunlu olmamasını isteyebileceğine işaret eden Aydın, ''Avrupa'da da uygulama çok farklıdır. Ülkeden ülkeye değişir. Din ile devlet ilişkisi ülkeden ülkeye değişir. İngiltere'de kraliçe, her ikisinin başındadır. Fransa'da yüksek hiyerarşinin atanmasında değil ama aday gösterilmesinde Başbakan yetkilidir. Almanya'da din kültürü çok farklı şekilde verilir. Avrupa'da tek bir uygulama yok ki (tamam bizde de öyle olsun) densin'' dedi.
Her şeyin tartışılabileceğine dikkati çeken Aydın, ''Ama adını değiştiriyoruz sonra hakkında konuşuyoruz. Bunun adı, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi olarak konuşmuyoruz, din dersi olarak konuşuyoruz. Önce adını doğru bilelim, sonra oturup gerekli olup olmadığını tartışalım. Varsa içeriğine itiraz onu da konuşalım'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'DE ZORUNLU DİN DERSİ YOK''
TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Altıkulaç da aynı konudaki sorulara karşılık, ''Türkiye'de zorunlu din dersi yok. Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretimi var. Tabii ki zorunlu din eğitimi Anayasa'nın laiklik ilkesiyle çelişir ama bizdekinin bununla ilgisi yok. Ne laiklik ne Anayasa ile çelişen bir durum var'' dedi. AB'nin uygulamayı zorunlu din eğitimi olarak algıladığını kaydeden Altıkulaç, Türkiye'de böyle bir uygulamanın olmadığını söyledi.
''İNGİLTERE ÖRNEĞİ''
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, bir toplumun gelecek kuşaklarına din gibi büyük bir değeri aksettirmesinin önemine işaret ederek, aksini ileri sürenlere İngiltere örneğini göstermek gerektiğini kaydetti.
İngiltere'nin, 17-18 yaşına kadar gençlerin Hıristiyanlığı öğrenmesini zorunlu kıldığını anlatan Dülger, ''Bir toplum içinde istismara mani olmak için dini bilmekten daha iyi bir şey olamaz. Sonra ister kabul eder ister etmez'' dedi. Dülger, Avrupa Konseyi'nin kararının tartışılabileceğini, her şeyi kabul etmek zorunluluğu olmadığına işaret etti.
|