Kusursuz bir takım
Brezilya Milli Takımı'nın yıldızlarından biri.. Fransızlar'ın yetiştirdiği en büyük santrforlardan biri.. Ve bunlarla uyumlu, işini ciddiye alan bir oyuncular topluluğu.. Belki iyi oynar, belki kötü oynar, yener veya yenilir ama bu Fenerbahçe'nin her maçı seyre değer olur. Alex ve Anelka öylesine iyi anlaşan bir ikili oluşturdular ki onları durdurmak isteyen İstanbulspor diğer oyuncuları unuttu. Dün sahneye çıkan Nobre'ydi ve Fenerbahçe, Brezilyalı oyuncusunun golleriyle zorlu maçı kolaya çevirdi. Bütün herkes Zaragoza maçına kadar Daum'u eleştirecek. Orta alanda tek başına Aurelio bırakılır mı diyecekler. Ben de Daum'u ilerki maçlarda ne yapacağını merakla bekliyorum. Ama dünkü keyif veren futboldan sonra Alman çalıştırıcının kolay kolay bu 11'ini bozacağını düşünmüyorum. Özellikle de Kadıköy'deki maçlarda. Eksikleri de var Dört gol, iki direkten dönen top ve kaçırılan mutlak 4 pozisyon daha. Yine de Fenerbahçe eleştirilebilecek yerlerini bulabilirsiniz. Çünkü sarılacivertli takımın taraftarı sahada hep "Kusursuz bir 11" görmek istiyor. Kimse pas hatası yapmayacak, kimse kötü ortalamayacak, kimse kötü şut çekmeyecek. Böyle bir takım yok. Ne Türkiye'de, ne de dünyada. Alex dün sahanın en iyisiydi. Anelka da ilk kez Kadıköy'e çıktığı için biraz heyecanlıydı. Ama topa karşı yumuşaklığı, çok seri oluşu ve sürekli gol noktalarında bulunması Anelka'nın çok yerinde bir transfer olduğunu bir kez daha gösterdi.
Yüksel herkesi şaşırttı Burada son söz Fabio Luciano'nun. Fenerbahçe bu Brezilyalı'nın kıymetini bilmeli. Her ölü topta tehlike yaratıyor. Ayrıca müthiş zamanlamasıyla rakip akınları seziyor, orta alanda oyun sıkıştığı zaman top bile kullanıyor. Vedat Yüksel önceki günkü Beşiktaş-Denizli maçını yönetseydi herhalde Beşiktaş maçı 11 kişi tamamlardı. Öylesine pozisyonlara kart göstermedi ki herkesi şaşırttı. Hakem kararları arasında bu kadar farklılıklar olmamalı.
|