|
|
|
|
Koç: TMSF medya devi
CHP grup başkanvekili Koç: ''TMSF bir medya devi haline gelmiştir. Bu AKP'nin devlet olanaklarıyla örtülü medya patronu olduğu anlamına gelmez mi? böyle bir durum demokrasi ile bağdaşır mı? TMSF başkanı'na sesleniyorum: Biran önce el koyduğunuz medya şirketlerini satın, satmazsanız buralardan gelen pis kokuların sorumlusu siz olursunuz''.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), 17 televizyon, 10 radyo kanalı, 1 günlük gazete ve 6 dergi ile bir medya devi haline geldiğini belirterek, ''Bu durum AKP'nin devlet olanaklarıyla örtülü medya patronu olduğu anlamına gelmez mi? Böyle bir durum demokrasi ile bağdaşır mı?'' diye sordu.
Koç, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, TMSF'nin elinde bulundurduğu böylesine büyük bir medya gücünün hükümetin emrinde olmasına hiçbir demokratik ülkede rastlanamayacağını söyledi. Bu büyük gücün zaman zaman iktidar yanlısı politikalar izleyerek kamuoyunu yanlış yönlendirme noktasında girişimlerde de bulunduğunu ileri süren Koç, şöyle konuştu:
'Burada devletin el koyduğu yayın organlarının izlediği iktidar yanlısı yayın politikalarından çok bu gruplarda çalışan basın emekçilerinin uğradıkları haksızlıklara değinmek istiyorum. Basın özgürlüğünü ayaklar altına alınması pahasına birçok basın çalışanı işten atılmış ve kendilerine yasal tazminatları yargı kararlarına rağmen ödenmemiştir. Bu konu Türkiye'de olduğu kadar yurtdışındaki gazeteci örgütlerinin tepkisini çekmiştir.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) ve Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Star gazetesinde görevinden alınan muhabir ve çalışanların durumundan kaygı duyulduğunu, 8 Şubat 2005'te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ortak bir mektup göndererek iletmişlerdir. Bu konuda CHP olarak verdiğimiz önergelere, (kaynak bulunduğu takdirde ödemede bulunulacaktır) gibi hukuksal değeri olmayan gayri ciddi yanıtlar verilmektedir. Siyasi iktidarın bu tavrı olayı, düşüncelerinden dolayı sadece basın emekçilerinin değil, onlarla birlikte ailelerinin de cezalandırıldığı bir sürece dönüştürmüştür.''
ÇALIŞANLARIN SAYISI
Haluk Koç, 14 Şubat 2004'te TMSF tarafından el konulan Star Medya Grubu'nun aradan bir yıl geçmesine rağmen hala satılamadığını söyledi. 14 Şubat 2004'te 1602 olan personel sayısının 10 Ocak 2005'te 1281'e düştüğünü ifade eden Koç, ''TMSF 438 çalışanın işine son verirken bunun karşılığı kendi dünyasına yakın 321 kişiyi de işe almıştır'' dedi. Haluk Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şimdi TMSF Star Medya Grubu'nda alacaklı mıdır? Yoksa işveren midir? Alacaklı konumdaysa hangi hakla işten adam çıkarmakta ya da adam alabilmektedir? İşten çıkarılan 438 kişiden ancak 44'ünün tazminatının tamamı, 34'ünün tazminatı ise kısmen ödemiştir. İşten çıkarılan 360 çalışana hiç bir ödeme yapılmamıştır.''
Koç, TMSF'nin Star Medya Grubu'na 14 Şubat 2004'te el koymasının ardından medya grup başkanlığına Adem Gürses'i getirdiğini ve Gürses ve yöneticilere milyarlarca liralık ödeme yapıldığını söyledi. İşten çıkarılan çalışanlara ise ''para yok'' diye ödeme yapmadığını anlatan Koç, ''İbo Show''a milyarlarca lira, izlenmeyen bir çok dizi ve programlara da çuval dolusu para verildiğini ileri sürdü. Koç sözlerini şöyle tamamladı:
'GEÇMİŞ OLSUN'
''Adem Gürses ve yönetim kurulunun bazı üyeleri AKP iktidarınca göreve getirildikten 11 ay sonra sonra neden görevden alındılar? Bu sorunun cevabını tüm kamuoyu bilmek zorundadır. Bu isimleri Star Medya Grubu'nun başına CHP atamadı, Cem Uzan atamadı... AKP atadı. O zaman atadığı insanların yaptıklarından AKP sorumludur. Sorumluluğu başkasına atarak kaçamazsınız.
TMSF Başkanı'na sesleniyorum: Biran önce el koyduğunuz 17 televizyon, 10 radyo 1 gazete, 6 dergiyi satın. Satmazsanız bu medya gruplarından gelen kokuların baş sorumlusu siz olursunuz.
Başkan'a bir önerim daha var: El koyduğunuz medya organlarını iktidarın borazanı yapmayın. Borazanlığın kimseye faydası olmaz. Bu iktidar zamanı gelince sizinde işinize son verir. Tıpkı sizin işlerine son verdiğimiz dürüst, çalışkan gerçek gazeteciler gibi... Sayın Başbakan'ın Samsun'da bir törende konuşurken önemli bir tehlike atlattığını basından izledik. Arkasındaki Atatürk panosunun üzerine düşmesini korumaları son anda önlemişler. Allah beterinden saklasın, geçmiş olsun.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|