|
|
|
|
Erdoğan 'inançlı' değil 'dindar' demiş
Welt am Sonntag Başyazarı, Erdoğan'ın danışmanı Zapsu'ya mektup gönderip, röportajla ilgili yanlış anlamayı düzeltti.
Alman Welt am Sonntag Gazetesi Başyazarı Christoph Keese, Başbakan Tayyip Erdoğan ile başörtüsü üzerine yaptığı ve yayınlanınca Türkiye'de büyük yankı yaratan röportaj ile ilgili Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'ya 'düzeltme' mektubu gönderdi. Söz konusu röportajda, Erdoğan'ın üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına dönük çalışmalar yaptıklarını, eşinin ve kızlarının 'inançlı müslüman' olarak başörtüsü taktıklarını, ayrıca kızlarının başörtüsünü "moda olduğu ve şık buldukları için taktığını" söylediği belirtiliyordu. Keese, söz konusu röportaja yayınlanmadan önce 'onay' veren Erdoğan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu'ya gönderdiği mektupta, "inançlı müslüman" ifadesiyle ilgili düzeltme yaparak, Almanca orijinalinde kastedilen 'dindar' kelimesinin, Türkçe'ye 'inançlı' şeklinde yanlış çevirildiğini kaydetti.
'YALANCI' DEMEDİM "Türkiye'de kendi ağzından yayınlanan bazı açıklamaların da doğru olmadığını" bildirdiği öğrenildi. Alınan bilgilere göre Keese, Zapsu'ya yazdığı mektupta "röportajın Türkiye'de yanlış anlamalara yol açmasına üzüldüğünü'' belirterek şöyle dedi: "Öğrendiğime göre Başbakan Erdoğan ile yaptığımız röportaj Türkiye'de büyük ilgi çekmiş. Her ne kadar gazeteci olarak bu duruma sevinsem de röportajın yanlış yorumlanmasını önlemeye çalışmaktayım. Bu yüzden bugün size bu açıklayıcı mektubu yazıyorum. Açıkça bir yanlış anlama olmuştur. Asya gezisi sırasında Başbakan Erdoğan bir hafta önce Davos'taki konuşmamızı göz önüne getirememişti. Kendisinin çok fazla görüşme yaptığı düşünülürse bu durum anlaşılabilmektedir. Ankara'daki arkadaşları ile görüştükten sonra röportajın doğru olduğu anlaşılmıştır. Türkiye'de benim ağzımdan Erdoğan'ın 'yalancı' olduğu söylenmekteymiş. Ne yazılı, ne sözlü böyle bir ifadede bulunmadım. Benim görüşüme göre Başbakan meseleyi kendi hatırladıklarına göre açıklamış, ancak hatırası onu yanıltmıştır. Benim söylemim ile ters düşüldüğünde, ilk açıklamasını resmen düzelttirdi. Bu yüzden benim açımdan iş hallolmuştur.''
"AÇIK VE SEVECEN" Keese, Erdoğan'la ilgili yapılan bazı değerlendirmelere katılmadığını da bildirdi: "Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum. Röportajda Başbakan Erdoğan kendisini 'glaeubiger' Müslüman olarak gördüğünü söyledi. Bundan dolayı açıkça 'inançlı Müslüman' ve 'inançsız Müslüman' ayrımı yapmak istemesi ile suçlanıyor. Bu suçlama için bence hiçbir sebep bulunmamaktadır. Almanca'da 'fromm' (dindar) ve 'glaeubig' (inançlı) kelimeleri vardır ki bunlar bu bağlamda kullanıldığında eş anlamda kullanılır. Şüphesiz olarak 'glaeubig' dindar anlamında kullanılmıştır." Keese, mektubunu, Başbakan'ın 'konuşulabilir' biri olduğunu belirterek, "Kendisini sevecen biri olarak gördüm. Yanlış anlamayı önlediğimizden memnunum ve ileride de sizinle ve Başbakan'la birlikte çalışmamız halinde çok sevinirim. Arzu ederseniz bu mektubu açıklayabilirsiniz'' diye tamamladı.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|