kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doc. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 

'Kardeş istiyorum' ya da 'Bunu hemen geri götürün'

İlk çocuktan sonra ikincisine karar vermek her zaman kolay olmaz. Eşlerin aklı karışır çoğu kez. Bir yandan aynı sorumluluğu yeniden taşımak, unutulmaya başlanan uykusuz geceleri bir daha yaşamak, bakıcı sorunu, okul ve diğer masrafları karşılamak, diğer yandan yeni bebeğin getireceği mutluluk duygusu. Çevre ise çoktan başlamıştır "kardeş gerekir" sözlerine. Çocuk yalnız kalmamalıdır, ilerde onlar olmadığında birbirlerine destek olmaları için en az iki tane olmaları gerekir. Özellikle büyükler bu konuda ısrarcıdırlar. Hele bir de ilk çocuk konuşabiliyor ve "kardeş istiyorum" diyorsa anne baba iyice kargaşaya düşer. İkinci çocuğu yapalım mı?

KARDEŞ ZAMANI
Gerçekten böyle bir zaman var mı? Eğer varsa bu anne babanın her anlamda kendini ikinci bir çocuk için hazır hissettikleri zamandır. İlk çocuk yalnız kalmasın diye dünyaya getirilecek bir çocuk, eğer anne baba çok kararlı ve hazır da değilse nasıl büyüyeyecektir? Çocuklar belli bir yaşa geldiklerinde en sık sordukları soru dünyaya nasıl ve niçin geldikleridir. Onlara "senin dünyaya gelişinin tek nedeni ablan ya da ağabeyin yalnız kalmasındı" demek kolay ve doğru olamasa gerek. Tek çocukların sorunlu oldukları savı artık pek geçerli değil. Okul öncesi eğitimin yaygınlaşması nedeniyle yaşıtlarıyla olabilen, paylaşmayı öğrenen çocuklar sağlıklı gelişmektedirler. Bu gelişimi bozan tek çocuk olmaktan çok, anne babaların yalnış tutumlarıdır. Hatta bazı araştırmalar tek çocukların, diğerlerine oranla daha kendine yeten, güvenli ve başarılı olduğunu söylemektedir. O zaman kardeş gelmesi için "çocuğu tek bırakmama" gerekçesi çok da doğru değil. Anne babaların en büyük şoklarından biri yıllarca "kardeş istiyorum" diyen çocukların, kardeş geldiği anda "bunu hemen geri götürün" şeklinde tepki vermeleri ve kardeşlerine olan kıskançlıklarıdır. Çaresiz kalan aileler "ama biz o istedi diye niyetlendik" diyerek bunu dile getirirler. Unuttukları bu istekte bulunanın bir çocuk olduğu, çocukların istedikleri şeylere kavuştuktan sonra özellikle hayal kırıklığı yaşadıklarında vazgeçebilecekleridir. Belki bir de çocukların her isteklerinin yapılmadığı, isteğin doğru olup olmadığına erişkinlerin karar vermesi gerektiği...

OYUN OYNAYAMAZ
Genellikle çocuklar gelecek olan kardeşin onlarla oyun oynayacağını, birlikte birşeyler yapabileceklerini düşünür. Oysa gelen kardeş bir bebektir ve onunla hemen oyunları paylaşmasına olanak yoktur. Oysa anne babasını paylaşmaya başlamıştır. Hatta özellikle annesinin ona ayırabildiği çok zaman kalmamıştır. Yeni bebek acıkmakta, altının temizlenmesi gerekmekte ve devamlı ilgiyi toplamaktadır. Hele küçük çocuksa, döneme özgü olarak her şeyin onun için olduğunu düşünüyorsa kesin kararını verir. Anne ve babası onu sevmiyordur. Seviyor olsalar yeni bir bebek istemezlerdi. Zaten çevreden birileri "senin papuçların dama atıldı" diyip duruyorlardı. Her ne kadar gidip kontrol etmiş ve papuçlarının durduğunu görmüşse de bir sorun olduğu kesindir. Bu bebek bu evden gitmelidir. Sık sorulan sorulardan biri de kardeşler arasındaki uygun yaş farkıdır. Aralarında aşırı yaş farkı olması çocukların birbirleriyle oyun oynama, paylaşma gibi duygularını yaşamalarında sorun oluşturur. Tıbbi olarak iki doğum arasında anne sağlığı açısından belli bir zaman aralığı olmalıdır. Sonra iki kardeşin yaşları ve gelişim dönemleri ne kadar yakın olursa birlikte paylaşımları o kadar artar. Ancak yenisi geldi diye, henüz küçük bir çocuk olan büyüğe abla ya da ağabey muamelesi yapmamak şartıyla. Genellikle aileler yeni bebek doğunca büyükten ağabey ya da abla olması beklenir. Oysa onun böyle bir isteği yoktur ve sizden bunu istememiştir. Öyleyse olgun davranmak, bebeğin bakımında size yardımcı olmak, kardeşini korumak, kollamak zorunda değildir. Bunları zorunlu olduğu ya da siz istediğiniz için yapmaz, kendi istediği için yapar. Siz böyle bir sorumluluk yükledikçe ve beklentiye girdikçe onun sevilmediğine, ikinci plana itildiğine inancı artacak ve yeni kardeşe öfkelenecektir. Tüm bunlar gözönüne alındığında ikinci çocuk yapmanın zamanı kendinizi her anlamda hazır hissettiğiniz zamandır.

KARDEŞ KAVGALARI
Kardeş kavgalarından ve onların sonuçlarından yakınmak aileler için adeta alışılmıştır. Genellikle sonlandıramamaktan ve her ikisine de yaranamamaktan yakınırlar. Çünkü kardeş kavgasını yatıştırmak için aralarına girip, haklı haksız ayırmaya çalışılır, haksıza ceza verilir. Oysa genellikle kardeş kavgalarında haklı haksız olmaz. Birinde biri haklı ise, öbüründe diğeri haklıdır. Ama siz araya girdiğinizde taraf tutmak zorunda kalır, ve her ikisini de memnun edemezsiniz. Sonunda biri diğerini daha çok sevmekle suçlayacaktır. Yapılması gereken birbirlerine zarar vermelerini engelleyip, olayı hiç tartışmadan her birini bir süre ayrı tutmaktır. Onların diğerine ilişkin şikayetlerini dinlemeyip, kavga istemediğinizi ve birlikte olmayı başarana kadar ayrı durmaları gerektiğini, sorunu sonra kendilerinin halletmelerini söyleyip tarafsız kalmayı başarmaktır. Tüm zorluklarına karşın çocuk sahibi olmak da, kardeş sahibi olmak da çok zevkli bir şeydir.Yeter ki gereken değeri ve önemi verebilecek durumda olalım. Ve eğer onlara sahip değilsek yerlerini tutabilecek, sevgimizi verebileceğimiz evlatlar, kardeş gibi arkadaşlar bulma şansımızın her zaman olduğunu unutmayalım. Yeter ki isteyelim...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geçmişe kapatılan kapı ve ardındakiler: UNUTMAK   / 12-02-2005
 Erişkinlerde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olur mu?   / 10-02-2005
 Gebelik dönemi ve doğum   / 07-02-2005
 Bu son evliliğiniz mi? Ya da evliliğiniz sürecek mi?   / 05-02-2005
 Paranoya ve komplo teorileri   / 03-02-2005
 Anne-baba olmaya karar vermek   / 31-01-2005
 Seks bağımlılığı bir hastalık mı?   / 29-01-2005
 Saç yolma bir hastalıktır   / 27-01-2005
 Çocukların boş zamanlarını değerlendirmek   / 24-01-2005
 Biz her şeyi bilmiyoruz!   / 22-01-2005
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
'Kardeş istiyorum' ya da 'Bunu hemen geri götürün'
İlk...
10 yılın acısını birlikte çıkardılar
10 yılın acısını birlikte çıkardılar
35'inci yıllarına giren Modern Folk Üçlüsü, 10 yıllık aradan sonra...
Zuhal ve Haluk iyi arkadaşlarım
Zuhal ve Haluk iyi arkadaşlarım
Eski eşi Zuhal Olcay ve Olcay'ın iki ay önce boşandığı eski eşi Haluk...
Dedelik heyecanı!
Dedelik heyecanı!
Gece hayatının hızlılarından işadamı Yavuz Demir, ikinci kez...
Bir sürpriz evlilik daha!
Bir sürpriz evlilik daha!
İstanbul'un elitleri, ünlü iç mimar Murat Atabarut ile Arzu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.