Tek devrelik Galatasaray

Dün Rize'de oynanan maçı seyreden Galatasaraylılar devre arasında mutlaka acı çekmişlerdir. "Bu takım bu futbolla bu maçı nasıl kazanacak, nasıl şampiyon olacak?" diye... Ama Galatasaray, o ilk yarıda çok kötü oynayıp tel tel dökülen Galatasaray, ikinci devre mükemmel oynayıp hem maçı aldı hem de "Ben buyum" deyiverdi.
İlk yarıya baktığımızda Galatasaray defansını tanıyamadık. Cihan hata üstüne hata yapıyor, özellikle Song çok aksıyor, dengesiz ve kontrolsüz oynayan Orhan Ak ise hakem Mustafa Çulcu'nun kıyağı ile oyundan atılmaktan kurtuluyordu. Conceiçao hiçbir şey yapmıyor, Sabri serseri mayın gibi dolaşıp dururken aynı Galatasaray ikinci yarıda fevkalade iyi top oynadı. Tuhaf çelişki ise ilk yarıda sahanın en kötüsü Cihan, ikinci yarıda çok zor bir pozisyonda Rizespor kilidini açan golü yarattı. Hakan Şükür hem gollerini attı hem de maç boyu genç santrforlara taş çıkartırcasına pozisyon arayışı içindeydi.
Ribery çok iyi bir oyuncu. Hem futbolu biliyor hem de çok çabuk. Galatasaray'da Ribery gibi çabuk düşünen ve çabuk oynayan bir oyuncuya şiddetle ihtiyaç var.
Gelelim Necati'ye.. Konya'da belki de bu yılın en güzel golünü atmış olan Necati'nin dün Rize'de kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu yana çıkarmasının ne anlama geldiğini kavrayamadık. İnanıyoruz ki, o da kasetten seyretse bir anlam veremeyecek.

Şans golü hep atılmaz ki!
Galatasaray, oynadıkça açılan, gol attıkça oyun disiplinine dönen bir takım. Ama kötü oynarken takımı organize edebilecek, takımı ateşleyebilecek bir lider oyuncu ne yazık ki yok. Bu lider Mondragon olabilirdi. Ama o kalede. Hakan Şükür olabilir. Ama o da oyunu organize edebilecek bölgede oynamıyor. Bizce Galatasaray'ın asıl sıkıntısı bu. İşler kötü giderken Galatasaray'ı oyuna ancak bir şans golü çeviriyor. Böylesine şans gollerini her maçta bulmak doğrusu kolay değil.
Gelelim Mustafa Çulcu'ya... Bir pozisyon dışında baktığımız vakit fevkalade yönetim sergiledi. Ama o tek pozisyon maçın kader anıydı. 34. dakikada daha önceden sarı kartı olan Orhan Ak'ı ikinci sarı kartla oyundan atmaması affedilmez bir hata... Rizesporlu oyuncu atağa kalkarken Orhan tarafından sarılarak durduruldu. Bunun cezası her yerde sarı kart. Ama Çulcu'ya göre değil. Sıkıntılı bu ilk yarıda Galatasaray 10 kişi kalmış olsaydı, skor ikinci yarıda açılabilir miydi, hiç bilmiyoruz. Sen ne dersin Sevgili Çulcu?