kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Şeker, balı da acılaştırdı...

Hükümetin en çok eleştirildiği konuların başında, karar alırken veya kanun yaparken, "deneme-yanılma" yöntemine sıklıkla başvurması geliyor.
Yasalar Cumhurbaşkanı'ndan veto yemeye, kararlar da kamuoyunda eleştirilmeye başladıktan sonra, hükümet toparlanma eğilimine girmişti.
Ancak bir süre önce yeniden başa dönüldü.
Oysa, 17 Aralık sürecinden sonra derlenip toparlanma ve sağlam basarak yoluna devam etme süreci bekleniyordu.
Tam tersi oldu, dağınıklık, karar almada zorluk ve alınan kararın yanlışlığını görüp "yenisine bakalım" anlayışı tekrar baş gösterdi.
Bunun bir örneği de yakın geçmişte yaşandı.
Hükümet, Şeker Kanunu'nun geçici 8'inci maddesinin kendisine tanıdığı yetkiyle Şeker Kurumu'nu 31 Aralık 2004 tarihi itibarıyla ortadan kaldırdı.
Kurum'un ortadan kalkması ile ortaya çıkan denetim boşluğun yaratacağı tehlike ve sıkıntıların neler olacağına önceki gün bu sütunda değinmiştik.

Coşkun: Çok yanlış yaptık
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun aradı; söze, "Yazdıkların doğru, böyle bir karar olamaz, yanlış yaptık..." diye başladı.
Yapılan yanlış dolayısıyla Başbakanlık bürokrasisine olan tepkisini dile getirmekten de sakınmadı.
Bakanlar Kurulu'nun bir üyesi olarak kendisinin de konuyu atladığını itiraf etti.
Gerekçesini de şöyle açıkladı: "Başbakanlığa, yerine denetim yapabilecek bir yapı oluşturulana kadar bir süre daha Kurum'un devam etmesi görüşünü ilettik. Ancak görüşümüzün tersine karar çıkardılar..."
Coşkun "Şimdi kararı düzeltme yoluna gideceğiz" açıklamasında bulunup ekledi:
"Öncelikle Şeker Kurumu'nu ortadan kaldırırken, Kanun gereği Dünya Bankası, AB'nin ilgili birimleri ve Milletlerarası Şeker Örgütü'nün görüşünü alma zorunluluğumuz vardı. Oysa buralardan görüş alınmadan Kurum ortadan kaldırıldı. Şimdi, bürokratik özelliği fazla olmayan yapıda Kurum'u yeniden oluşturacağız. Yalnız yönetim kurulu yapılanmasında değişikliğe gideceğiz..."
Kurum'un geçmişte olduğu gibi "özerkliğini" ve şeker kotasının denetiminde yaptırım gücünü koruyup korumayacağı sorumuza yanıtı ise şöyle oldu:
"Kurum'u aynen Reklam Kurulu gibi Sanayi Bakanlığı'nın bünyesinde oluşacak. Sadece pancar kotalarının belirlenmesi yetkisi bakanda bende olacak, diğer konularda özerkliğini koruyacak..."
Coşkun bunları söylese de bir Kurum, Bakanlık bünyesine girdiğinde en liberal bakanların yönetiminde dahi karar alma mekanizmasının hangi koşullarda çalıştığı bilinen bir gerçek.
Nitekim Bakan da Kurum'un yönetim yapısında değişikliğe gidecekleri belirtiyor.
Kamudan gelen temsilciler değişmeyeceğine göre, özel sektörden gelenler ayıklanacak.
Sonuçta, pancar dışı ürünlerden elde edilen nişasta bazlı şeker üretimine konulan kotayı denetleyen ve ağır cezalar veren özerk yapının, özgür karar alma mekanizmasında aksamalarla karşılaşılması kaçınılmaz olacak.
Peki, nişasta bazlı şekerin zararı ne? Aslında sağlığı doğrudan tehdit eden özelliği yok.
Ancak, AB ülkeleri, karaciğerde yeterince parçalanmadığı, obeziteye neden olduğu gerekçesiyle ağır yaptırım getirmiş bulunuyor.

Balı da acılaştırdı
AB ülkeleri bu yapıdaki şekerin toplam üretim içindeki payını, koyduğu kota ile yüzde 2 gibi düşük seviyede tutuyor.
Bunların kola, meyve suyu, bisküvi, çikolata gibi gıda maddeleri içine katılmasına da olumlu bakmıyor.
Nitekim, son örneği de bir süre önce Türkiye'den AB ülkelerine bal ihracatında yaşanıyor.
Türkiye'de yetiştiriciler, petek içlerini daha süratli doldurması için arılarının önüne besin olarak, nişasta veya glikoz bazlı şeker seriyor.
Bu şekilde üretilen bal, "doğal yoldan" elde edilmediği, nişasta bazlı ve glikozdan sağlanan şekerden beslenen arılar tarafından üretildiği gerekçesiyle Almanya'dan geri dönüyor.
AB de Türkiye'ye nota veriyor. Yani sadece şekerin tadı kaçmıyor, balı da acılaştırıyor...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şekerin tadı kaçıyor...   / 11-02-2005
 Haydi kızlar soyguna!   / 09-02-2005
 Özerklik gidiyor, özellik geliyor...   / 08-02-2005
 KKTC'de Putin şaşkınlığı   / 06-02-2005
 Diplomasi Mısır'da, ekonomi Ankara'da...   / 04-02-2005
 Irak'ta çözümü Anayasa sağlar   / 02-02-2005
 Baykal: Tasfiye olmayacak, CHP korunacak   / 01-02-2005
 Lümpen kültür CHP'ye girince...   / 30-01-2005
 CHP'de "ertesi gün" hesabı   / 28-01-2005
 CHP'de siyaset hesabı...   / 26-01-2005
MUHARREM SARIKAYA
Şeker, balı da acılaştırdı...
Hükümetin en çok...
YAVUZ DONAT
Kendimize de neşter vururuz
Yargıtay Başkanı Osman...
Ölüm kürsüde yakaladı
Kahramanmaraş Belediye Başkan Yardımcısı Necmettin Gevri, kürsüde...
Hiç yüzünden öldü
Kar maskeli soyguncu altınları vermeyi reddeden kuyumcuyu...
'Rüşvete karşı vatansever işadamı lazım'
'Rüşvete karşı vatansever işadamı lazım'
İş dünyasına sitem eden Adalet Bakanı Çiçek, "Yolsuzlukla mücadeleye...
Enerji ihalesine yedi tutuklama
Enerji ihalesine yedi tutuklama
İhale bilgisi almaya çalışan işadamları bürokratları lüks otellerde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu