|
|
|
|
Namus cinayetine kadın onayı
Güneydoğu'da Kürtçe, Zazaca ve Arapça soruların yer aldığı ankete katılanların yüzde 84'ü namus içerikli olaylarda kadınların cezalandırılmasını istedi.
Çoğunluğu Müslüman ülkelerde olmak üzere dünya genelinde her yıl 5 bin, Türkiye'de ise 200 kadın namus cinayetlerine kurban gidiyor. Namus cinayetlerinin en yoğun yaşandığı yer Güneydoğu. DÜ Tıp Fakültesi öğretim görevlilerinden Prof.Dr.Aytekin Sır'ın bölgede Türkçe, Kürtçe, Zazaca ve Arapça olarak gerçekleştirdiği ve namus cinayetlerine yöre halkının bakış açısını çarpıcı rakamlarla ortaaya çıkardı.Ankete katılanların yüzde 84'ü namus içerikli olaylarda kadınların cezalandırılmasını istedi. Kadınların cezalandırılması, hatta öldürülmesine onay verenlerin önemli bir kısmını ise kadınlar oluşturdu. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Aytekin Sır, çoğu Güneydoğu kökenli olan namus cinayetlerine yöre halkının, özellikle de yörede yaşayan ve bu cinayetlere kurban edilen kadınların bakış açısını ortaya koymak amacıyla bir anket düzenledi. Ankette Diyarbakır ve köylerinde yaşayan 430 kişi denek olarak kullanıldı. Deneklerin 335'ini, yani 78'ini erkekler; 105'ini, yani yüzde 22'sini ise kadınlar veya genç kızlar oluşturdu.
CEZA İSTİYORLAR Güneydoğu'da kadın hakları için mücadele veren KAMER(Kadın Merkezi)'in de desteği ile gerçekleştirilen anketin sonuçları beklenenden çok farklı çıktı. Özellikle kadın hakları için mücadele veren tüm kurum ve kuruluşları hayretler içerisinde bırakan anket sonuçlarına göre, halkın neredeyse tamamı namus meselesinde kadınların cezalandırılmasını isterken, yüzde 37.4 gibi küçümsenmeyecek orandaki bir kısmı ise kadının öldürülmesi gerektiğini savundu. Kadınların cezalandırılmasını isteyen ve aralarında hemcinslerinin de bulunduğu bir kesim ise cezalandırma yönteminin zehirlemek, burun ve kulaklarını kesmek, saçlarını kazıtmak gibi olması gerektiğini savundu. Ankete katılanların yüzde 5 gibi küçük bir bölümü sorunun hukuk yoluyla çözülmesi gerektiği yönünde görüş bildirdi.
TÖRE BELİRLİYOR Daha önce de intiharlarla ilgili araştırma yaparak, kadınların intiharlarda erkeklerin önünde olduğu gerçeğini ortaya çıkaran ve söz konusu bu araştırmayı da yürüten Prof.Dr.Aytekin Sır, göre namus cinayetlerinde belirleyici olan tek öğenin töreler olduğuna dikkat çekti. Prof.Dr. Aytekin Sır, halk ile aydın kesim arasındaki değer yargılarının farklı olduğuna dikkat çekerken ise "Halkın inançları, tutumları ve değerleriyle yasalar ve cezalar örtüşmüyor. İşte bu yüzden de infaz, mahkemelerden halkın eline geçiyor. İnfaz manzaraları sokaklara, evlere iniyor. Ne yazık ki halk ve aydın kesim arasındaki değerler çok kopuk." dedi.
"SONUÇLAR KORKUNÇ" Anket sonuçları bölgedeki kadınların haklarını korumak ve kollamak için yıllardır mücadele veren tüm kurum ve kuruluşlar arasında büyük şaşkınlık yarattı. KAMER Başkanı Nebahat Akkoç, sonuçları 'Korkunç" olarak değerlendirirken, Baro Kadın Hakları Araştırma Markezi Başkanı Av.Meral Danış Beştaş, "Talihsiz sonuç" olarak değerlendirdi.
* Deneklerin yüzde 84'ü kadınların cezalandırılması gerektiğini savundu. Cezalandırılmamalı diyenlerin oranı ise yüzde 16'da kaldı.
* "Bu durumlarda kadına ne tür ceza verilmeli?" sorusuna ankete katılanların yüzde 37.4'ü "Öldürülmeli", yüzde 25'i "Boşanmalı" yanıtını verdi.
* Ankette yer alan "Nasıl bir ceza ?" sorusuna yüzde 3.3'lük kesim "Zehirlemek" yanıtını verdi. Bunun dışında kadınların burunları kesilerek, kulakları kesilerek ya da saçları kazınarak cezalandırılması gerektiğini savunanlar da var.
* Cezaların kim tarafından uygulanması gerektiği sorusunu yanıtlayanların yüzde 64'ü "Cezayı kocası vermeli" derken, yüzde 41.6'sı "Aile büyüğü tarafından verilmeli" dedi.
* Ankete katılanların yüzde 10.4'ü kadına cezayı kimin vereceği konusunu imama danışmak gerektiğini savunurken, yüzde 19'u bu konuda kendisinin karar vereceğini belirtti.
|
|
|
|
|
|
|
|
|