|
|
|
|
Çocuk tişörtlerinde alarm veren madde
AB'ye sokulmayan tişörtlerdeki fatalat maddesinin, çocukların cinsel kimliklerinde bozulmaya yol açtığı testlerle ortaya çıktı. Ayrıca kanser, kısırlık ve cilt hastalığına da yol açan bu maddeyi taşıyan tişörtler, bizim pazarlarda denetimsiz olarak hâlâ satılıyor.
Türkiye'de iç pazarda satılan çocuk tişörtlerinde cinsel kimliklerde bozulmaya yol açan fatalat bulundu. Daha önce oyuncaklarla ilgili olarak gündeme gelen bu maddenin, erkek çocuklarında sperm yapısı bozukluğuna, kızlarda ise erken gögüs gelişimine yol açtığı öne sürülüyordu. Tişörtlerde yumuşatıcı olarak kullanılan fatalat maddesinin AB tarafından yasaklandığı, bu maddeyi içeren tekstil ürünlerine giriş izni verilmediği öğrenildi. Bu ürünlerin "ihraç fazlası" diye yurtiçinde satıldığı ortaya çıktı. Uzun zamandır özellikle çocuk tişörtlerinin sağlığa zararlı kimyasal madde yüzünden AB'ye sokulmadığı şeklindeki iddiaları dikkate alan SABAH yaptığı araştırmayla gerçeği ortaya çıkardı. SABAH muhabirleri İstanbul'un en gözde pazarlarından Ulus'tan aldığı tişörtleri bu konuda çok gelişmiş özel bir tekstil laboratuvarında analiz ettirdi.
CİDDİ BİR TEHLİKE Uluslararası kuruluş STR'nin (Specialized Technology Resources) Türkiye Laboratuvarı tarafından örnekler üzerinde yapılan analizlerin sonucuna göre gerçekleştirilen 6 testin 3'ü olumsuz çıktı. Ürünlerde tespit edilen maddeler içinde fatalat (Phatalates) ve PVC (Polymerized Vinyl Chlorites) maddesi bulunuyor. Seçilen örneklerde ayrıca tespit edilen PH derecesinin deçok yüksek olduğu anlaşıldı. STR Türkiye Laboratuvarı Analitik Değerlendirme Müdürü Münür Dedebali elde edilen maddelerin çok ciddi tehlike saçtığını söyledi. Dedebali özellikle tişörtlerde tespit edilen fatalat maddesinin çocuklarda cinsel kimlik oluşumunu engellediğini bu nedenle eşcinselliğe yol açtığını ifade etti. Tekstil üretiminde fatalat maddesinin 'yumuşatıcı' olarak kullanıldığını kaydeden Dedebali "Özellikle çocuk ürünlerinde tişörtlerin üzerine desen baskısı yapılmakta. Bu baskı sırasında da kullanılan maddeler ürünü sertleştirmekte. Bu noktada ürünü yumuşatmak için üreticiler insan sağlığına zararlı olan fatalat maddesini kullanıyorlar" dedi. Ürünlerde tespit edilen PVC'nin ise kullananlara bir şey yapmamasına karşın üretim aşamasında insan sağlığına zararlı olduğunu kaydeden Dedebali "Bu madde tişört üzerine baskı yapılırken kullanılıyor. Bu sırada ısıtılma esnasında da dioksin denilen çok tehlikeli bir kanserojen madde açığa çıkıyor. Yani PVC baskı yapan yerlerde çalışanları kanser yapıyor" şeklinde konuştu. Dedebali ayrıca PH derecesinin yüksek çıktığını bunun da çok hassas olan çocuk teninde cilt tahrişine yol açtığını söyledi.
AB'YE GİRMESİ YASAK STRTürkiye Laboratuvarı yetkilisi Özlem Ataman ise bu maddelerin Avrupa Birliği tarafından yasaklandığını ve bu tür maddeleri içeren ürünlerin ihracatına izin verilmediğini kaydetti. "Zaten bizim yaptığımız iş de bu" diyen Ataman şöyle konuştu: "AB'ye ihraç edilecek ürünlerin bizim gibi laboratuvarlardan yasaklı maddelerin kullanılmadığına dair temiz raporu alması gerekiyor. İhracat için getirilen pek çok üründe bu maddelerden bulunmuyor. Ancak bazı mallarda tespit ediyoruz ve bu nedenle bu mallar ihraç edilemiyor." İhraç edilemeyen bu yasaklı ürünlerin iç pazarda satılmaya başlandığını belirten Ataman şöyle devam ediyor: "Türk yasalarında şu anda iç pazarda satılacak ürünlerden temiz kağıdı falan aranmıyor. Bu nedenle imalatçılar yasaklı maddelerin bulunduğu ürünleri üstelik de 'ihraç fazlası' adıyla hemen iç pazara sunuyor. Türkiye'de pazarlarda ya da Anadolu'daki butiklerde bu tür ürünler denetimsiz bir şekilde satılabiliyor."
DEVLET EL KOYSUN Türkiye Tekstil Mühendisleri Odası (TMO) Başkanı Güngör Durur ise bu tür maddelerin tekstil ürünlerinde olmaması gerektiğini söyledi. Tüketiciyi korunmadığı için gerekli önlemlerin alınmadığınıbelirten Durur şöyle devam etti: "Devlet birtakım kuruluşları ki bunlar tekstil laboratuvarları, üniversiteler ya da tekstil mühendisleri odaları olabilir, yasa ile hemen faaliyete geçirmeli. Yerli imalatçılar yurtdışına tekstil ürünü satacaklarsa Avrupalı müşteri ' bana bağımsız bir tekstil laboratuvardan üründe sağlığa zararlı bir kimyasal yoktur diye bir belge getir' diyor."
DENETLEMEYE KARŞI Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Başkanı Erdinç Erdoğan ise "Kendi kendimize işi zorlaştırmanın bir mantığı yok" diyerek denetim yapılmasına karşı çıkıyor. Tekstil sektörünün her şeyi AB gibi yapmaya kalkarsa tekstil ürününün alıcısı kalmayacağını belirten Erdoğan, "Türk halkının gelir seviyesi buna uygun değil. Yurtiçine sürülen tekstil ürünlerinin yasa gereği denetlenmesi firmalarımızı tıkar. Tekstilde herkes kurumlaşmasını sağlamış değil, iç pazara dönük çalışanlar altyapılarını düzelttikleri zaman zaten otomatikman böyle bir uygulama gerçekleşecek. Bu testlerin ürün başına 5 ila 100 dolar arasında değişen maliyeti var. Yani denetlemeyi bir yasayla dayatmak birçok firmanın maliyetlerini katlayacak ve kapanmalarına sebep olacaktır."
Özhan TEZEL / HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|