Yatırımcılar IMF anlaşmasını bekliyor
Merkezi İtalya'da bulunan uluslar arası bankalardan Unicredit Group, AB sürecindeki beklentiler nedeniyle, Türkiye ekonomisine ilişkin görünümün pozitif olduğunu bildirdi.
Unicredit Group tarafından yapılan analizde, 17 Aralık 2004'de, Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesinin ardından, ''faiz oranlarının gerilediğini, borsa endeksinin de önemli oranda yükseldiği'' kaydedildi.
Analizde, müzakereler ve tarama sürecinin 3 Ekim'de başlayacağı ve tarama sürecinin de en az 6 ile 12 ay sürmesinin beklendiği ifade edildi.
Analizde, IMF'nin yeni Stand by'ı onaylamadan önce beklediği, ''sosyal güvenlik, bankacılık ve vergi'' ile ilgili yapısal reformların çok gecikmeden tamamlanarak, IMF anlaşmasının Şubat ya da Mart ayında imzalanacağı da vurgulandı.
Artan ekonomik performans ve olumlu beklentiler nedeniyle, Türkiye'nin eurobondlarına olan talebin yüksek olduğu ifade edilen analizde, ekonomik performansın güçlü olduğu, kamu borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYİH) oranının yüzde 55.6'ya, mali açığın da GSYİH'ye oranın yüzde 6.1'e ineceği kaydedildi.
2005'TE YÜZDE 6 BÜYÜME
2005 yılında yüzde 6 oranında bir ekonomik büyümenin beklendiğinin belirtildiği analizde, yatırım ortamı için şartların uygun olmasına rağmen yatırımcıların, IMF anlaşmasının tamamlanmasına odaklandığı vurgulandı.
Analizde, Türkiye'nin ekonomik görünümünü etkileyebilecek unsurlar ise ''AB perspektifi ve IMF reformları'' olarak belirtildi.Bu yılın ekonomik büyümesini etkileyebilecek unsurların başında ise tüketimin, özellikle de yarı dayanıklı malların tüketiminin geldiği anlatıldı.
Enflasyonun, 2005'e çok iyi bir başlangıç yaptığının belirtildiği analizde, Ocak ayı enflyasyonunun, piyasa beklentilerinin bile altında kaldığına işaret edildi. Para ve mali politikalarındaki kararlılığın devam etmesi paralelinde, enflasyonun ise düşme trendini sürdüreceği kaydedildi.
Analizde, Merkez Bankası'nın da, faiz oranlarına paralel bir şekilde faiz indirimi politikasını sürdürdüğü de belirtildi.
CARİ İŞLEMLER AÇIĞININ FİNANSMANI
Bu arada analize göre, dış borç ödemeleri ile faiz harcamaları, gerek ödemeler dengesi gerekse Cari İşlemler Açığı'nı olumsuz etkilemeye devam edecek.
Cari İşlemler açığının finansman kalitesinin, doğrudan yabancı sermaye girişinin yetersizliği nedeniyle çok sağlıklı olmadığı, ancak AB süreciyle girecek olan doğrudan yabancı sermayenin, Cari İşlemler Açığı'nın finansman kalitesini düzelteceği kaydedildi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Bankacılık sektörünün gelişmeye devam edeceğinin vurgulandığı analizde, bankacılık sistemini güçlendirecek olan yeni bankacılık düzenlemesinin de önemine dikkat çekildi.
Türk bankacılık sektörüne yabancı ilgisinin gittikçe arttığının belirtildiği analizde, bu ilginin, Türk bankalarıyla ortaklık ve satın alma yoluyla gerçekleştiği ifade edildi. Bu arada analizde, bu yıl içinde ortalama faiz oranının yüzde 16 düzeyinde olacağı tahmini yapıldı.
(AA)
|