| |
Bir doz şöhret için mi?
Şöhretin tadını alan biri, devam ettirmek için her şeyi yapar. Adını bile hatırlamadığım üçüncü sınıf bir Hollywood filminden aklımda kalan tek cümle bu. Önce ne olduğunu anlamazsınız. Olmak istedikleriniz gibi olduğunuzu anlamanız uzun sürmez. Sonra tadını çıkarmaya başlarsınız. Sonra kurduğunuz bu yaşamı sonuna kadar devam ettirmeye çalışırsınız, daha yalnız daha doyumsuz daha mutsuz olmanıza rağmen. Ama kimse sonsuza kadar şöhret kalamaz. Sistem bunun üzerine kurulmuştur çünkü. Biri bitecek ve yerine yenisi gelecek. Efsane olmak? O züğürt tesellisi... Şöhret bir gün biter ve bir doz daha diye kıvranırsınız. Her şeyin bedeli var değil mi? Hep merak etmişimdir çocukluk kahramanlarım şu anda ne yapıyor diye. Çocukluk kahramanlarım genelde rock müzisyenlerinden oluşmuştur. Bu arada Bruce Lee, Cruyff, Gerd Müller, Cemil Turan gibi isimlerin yeri şöhretler salonumda ayrıdır. Rock müzisyenleri dönemleri bittiğinde genelde sürünür. Çünkü şöhret olduklarında çok gençlerdir ve olup biteni anlamazlar. Hayat her daim -manitalar-manyak partiler-şatolar- ekseninde geçecek diye düşündüklerinden hazırlıksız yakalanırlar. Zaten bir rocker'in hayata dair pek kaygısı olmaz. Hayatı geldiği gibi yaşar. Hesap kitap yapan da rocker değildir, esnaftır, işadamıdır ki, bu da kötü bi'şey değildir... Bugün gece çok ilginç bir rock grubunun konseri var Bronx'da. Adler's Appetite ikinci kez konser vermek için İstanbul'da. Bilenler zaten biliyordur da, bilmeyenlere Adler's Appetite'ı biraz açalım. Los Angeles'te mukim bu grup rock'un rock olduğu yıllarda alemin kirasını yemiş müzisyenlerden oluşuyor. Kaba bir hesap yaptım o dönemde çalıştıkları grupların toplam albüm satışı 40 milyona vuruyor. Türkiye'de Cumhuriyet tarihi boyunca tüm plak satışlarının kaç adet olduğunu merak ediyorum. Yani bu adamlar şöhretin dibine vurmuş arkadaşlar. Davulda Guns N'Roses'ın ilk davulcusu Steven Adler var. Appetite For Destruction albümünde Steven Adler'in imzası var. Diğer saz arkadaşları Ratt, Faster Pussy Cat, Warrant gibi seksenlerin liste başı gruplarından. Yani muhteşem bir Los Angeles karması. Peki bu kadar büyük bir karmanın Bronx'da işi ne diyecek olursanız verecek cevabım yok. Gerçekten yok... Bir doz şöhret için mi? Pek sanmıyorum. Kaldırıp kıçı Los Angeles'ten İstiklal Caddesi'ne gelmeye kurtarmaz değil mi? Tek ipucum Steven Adler'in üç yıl önce verdiği bir röportajdan. "Ben bu Allah'ın belası davulu çalmayı seviyorum. En şöhretli dönemlerimde bile para yüzü görmedim ki. Görmek de istemedim. Banka defterimdeki sayılar dışında bir manası olmadı. Şimdi banka defterim yok, cebimde bozukluklarım var. Yaptığın işe aşıksan sana verdiği yaşam şekli umurunda olmaz, geleni kabullenirsin..." Bu gece işine aşık "düşkün şöhretlerin" tertiplediği eğlenceye bir bakın derim...
|