Kaboğlu istifa etti
Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu (İHDK) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, ''Görevimizi ihmal ettiğimiz için değil, yaptığımız için kovulduk'' dedi.
Kaboğlu, Türkiye Barolar Birliği'ndeki basın toplantısında, İHDK Başkanlık Divanı'nın, Başkan olarak kendisi, Başkan Yardımcısı Şenal Sarıhan ve Raportör Kemal Akkurt ile İstanbul'da olduğu için toplantıya katılamayan Başkan Yardımcısı A. Faruk Öztimur'dan oluştuğunu kaydetti.
İHDK'nın, 4643 sayılı Kanun ile kurulduğunu, ilk toplantısını 26 Şubat 2003 tarihinde yaptığını, bu toplantıda Başkanlık Divanı'nın seçimle oluşturulduğunu, görev sürelerinin 3 yıl olduğunu anlatan Kaboğlu, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Heyecanla yürüttükleri çalışmaların, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı'nda 2003 yılının Eylül ayında görev değişikliğinden sonra ciddi engellemelerle karşı karşıya kaldığını öne süren Kaboğlu, bu sorunları aşmak için çaba harcadıklarını, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e sorunlarını içeren dilekçe gönderdiklerini belirtti. Kaboğlu, Gül'e İHDK'nın misyonunu anlattıklarını kaydetti.
Resmi birimlerin, 4643 sayılı Yasa'nın öngördüğü üyelik statüsü konusunda hukuka uygun davranmadığını öne süren Kaboğlu, Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı imzasıyla İHDK'nın ''Ekonomik ve Sosyal Haklar ve Kadın Hakları'' konulu Şubat toplantısının yapılmayacağı, kendisinin de aralarında bulunduğu 14 üyenin görev süresinin 5 Şubat'ta sona ereceğine ilişkin elektronik posta gönderildiğini kaydetti.
Kaboğlu, görevinin sona erdirilmesine karşı avukatının dava açtığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Karar aldık, tepki çektik. Önerdik, kızdırdık. Rapor yazdık, yasamadan küfür aldık, yargı tarafından sorgulandık, yürütme tarafından dağıtıldık. Kısacası 4643 sayılı Yasa'nın gereklerini engellemeler nedeniyle ancak asgari olarak yerine getirebildik. Görevimizi ihmal ettiğimiz için değil, yaptığımız için kovulduk...
Yasa ile kurulmuş resmi bir birimle insan haklarını ilertme uğraşı içine girenlerin madden, fiziken ve manen maruz kaldıkları olumsuzluklar sıkıyönetim ortamında benzer konumda bulunanların başına gelir miydi? İnsan hakları mağdurlarının haklarını ilerletmek için 26 Şubat 2003'de Ankara Palas'ta göreve başlayan insan hakları savunucuları, 2 yıl içinde kendi haklarını savunma meşguliyeti içinde bırakıldılar.
Devlet organları tarafından İHDK'ya adeta suçlanarak çökertilme yöntemi uygulanmıştır. Bunu başka türlü açıklamak mümkün değildir. Bir görevin yerine getirilmesi çerçevesinde kullanılan ifade özgürlüğünü ve öne sürülen görüşlerin bedeli bu denli ağır olamazdı.4643 sayılı Yasa çerçevesinde görev yapan yöneticiler olarak suçluyuz. Çünkü, seçimle geldik, insan hakları ilkelerine uygun davrandık, insan hakları danışma kurulunu bir insan hakları meclisine çevirdik.''
Kaboğlu, bir soru üzerine, 5 Şubat itibariyle görevlerine son verilen 14 kurul üyesi arasında, İnsan Hakları Ulusal Komite Başkanı İonna Kuçuradi, Kültürel ve Azınlık Hakları Komisyonu Başkanı Baskın Oran ile Turgut Tarhanlı ve Türkan Saylan'ın da bulunduğunu kaydetti. Türkiye'de gerçekleştirilen reformlar ile karşılaştıklarının bir çelişki oluşturup oluşturmadığına ilişkin bir soru üzerine de Kaboğlu, reform sürecinin amacına uygun olarak yürütülemediğini söyledi.
Basın toplantısında, İHDK'nın 2004 yılına ilişkin ''Türkiye'de İnsan Hakları Raporu'', gazetecilere dağıtıldı.
|