|
|
Bürokratların ayrıcalığı!
Türkiye değişiyor, İstanbul ise hâlâ yerinde sayıyor. Oysa İstanbul, her konuda olduğu gibi değişimin öncüsü olmalıydı. Ne yazık ki, 'sivilleşmenin simgesi' İstanbul, bürokrasinin temsilcisi Ankara'yı bile aratır oldu. İstanbul'un bürokratları hâlâ Türkiye'de dipten gelen değişim dalgasının farkında değil. Çok basit bir örnek vermek istiyorum; İstiklal Caddesi... Bu cadde dünden bugüne 'kalabalıkların özgürlüğü'nü simgeliyor. Ama gelin görün ki bu özgürlüğe her an, her dakika müdahale eden bir güç var; bürokrasi. Nasıl mı? Sabah saat 10.00-24.00 arasında bu caddeye araç girmesi yasak. Sadece polis ve itfaiyeye serbest tabii ki.. Ancak, işte burada İstanbul bürokrasisi devreye giriyor. Her düzeyde devlet memuru ve belediye müdürünün aracı caddeye girip çıkıyor, dahası yürüyüş yollarına park ediyor. Üstelik bu hak, levhalarla da güvence altına alınmış. Peki memur bu hakkı nereden alıyor? Halka, işadamına, çalışana tanınmayan bu hak bürokratlara niçin tanınıyor? Beyoğlu'nun genç belediye başkanı ve kaymakamı bu konuda ne düşünüyor doğrusu merak ediyorum.
|