|
|
Aşk dersleri
Sevgili Ebru Tezkan, bana Hayat Dersleri isimli çok güzel ve anlamlı notlar göndermiş... Her biri önemli yaşam tecrübelerinden süzülmüş ince ve derin mesajlar içeriyor... Ama ben bazılarını doğru bulmadığımdan yaşamımda tersini yaptım... Şimdi bakalım ince ve derin hayat derslerine... İyice tanımadan hiçbir insana bağlanma... Unutma gerçek sevgi tanıdıkça büyüyen sevgidir... Ben zaten tanımadan bir insana bağlananlara hiç akıl sır erdiremedim... Bir görüşte müthiş aşk yaşayanlara hep biraz kuşkuyla baktım... Karşısındakilerden çok kendi kafalarındaki aşka aşık olduklarına inandım... Onun için bana uygun bir durum...
BİTMEMİŞ İLİŞKİNİN... Bitmemiş ilişkinin üzerine ilişki kurma... Acı çeken sen olursun... Daha önce buna benzer sözleri duyduğumda, "Yok canım öyle mi" diye kuşku duyardım... Ama 10 yıl kadar önce, yaşadığım bir olay, aylar süren acılara gark etti beni... Bir kızla beraberdim... Bazı eksiklikler hissediyordum... Ama seviyordum... Sonra bir başka kadına ilgi duymaya başladım... İlginin yerini kısa zamanda sevgi aldı... Onu da seviyordum... Aylarca içimde müthiş çelişkiler yaşadım... Doluya koyuyorum olmuyor, boşa koyuyorum olmuyordu... Birinden birini seçmek zorundaydım... Kararsızlığın bir insanı bu derece mutsuz edebileceğini ancak o zaman anladım... Sonunda birini seçtim... Ama hayatımın en trajik dönemlerinden biriydi o dönem... Bir daha da öyle kararsız durumlara hiç girmedim...
GÜVENMEDİĞİN BİRİYLE FLÖRT... Güvenmediğin biriyle asla flört etme... Cümlenin sonrasını ben getireyim... "Sonra başına bela alırsın..." demeye getiriyor... Doğru galiba... Ama, benim hayatımda her zaman geçerli olmadı bu durum... Bir keresinde güvenmediğim birisiyle çok da çekinerek flört etmiştim... Sonra onu tanıdıkça, çok güvenilir biri olduğunu gördüm... Şu anda hayatımdaki en güvenilir dostlarımdan biri o... Şimdi bu yazıyı mutlaka okuyor ama, söz ettiğim kişinin kendisi olduğunu bilmiyor...
YANLIŞINI YAKALADIĞIN KİŞİNİN... Yanlışını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme... Öyle mi, gerçekten öyle mi?.. Bilemiyorum ki... Yaşamım bana hep öyle olduğunu gösterdi... Baştan önemli yanlışı yapan, aynı yanlışı sonra bir daha yaptı... Ben yanlışın büyüklüğüne göre, genelde karşımdakine iki şans verdim... Çok büyük olmadıkça ilk yanlışı affetme yoluna gittim... Ama kısa veya uzun bir süre sonra ikincisi de aynı şekilde geldi... Artık ilişkilerde insanların pek değişebileceğine pek ihtimal vermez oldum...
BİR İLİŞKİYİ KAFANDA BİTİRDİKTEN SONRA... Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra, iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama... Bilemezsiniz ne kadar doğru... Bunu söylemesi kolay ama yapması zor... Eğer kafamda gerçekten ama gerçekten bitirebilmişsem, o zaman iki değil, on damla gözyaşı da fark etmiyor... Ama kafada hâlâ kuşku varsa, o zaman acı çekmeye devam...
YALAN SÖYLERSE Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma En fazla duvara çarptığım konu bu... Ben bir şeyi konuşmaya başladığımda olmamış olayı olmuş, olmuş olayı olmamış gösteremem... Karşımdakinin de sözlerini doğru kabul ederim... Yalan olduğunu düşünmem... Onun için de yalan olduğunu anladığımda felaket tepki gösteririm... Demek bundan böyle, konuşulan şeylere doğru değil diye bakacağım... Doğru çıktığında sevineceğim... Yalan çıktığında "zaten biliyordum" deyip, hayal kırıklığı yaşamayacağım...
OLDUĞUNDAN FAZLA DEĞER "Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip, bununla övünmesine fırsat verme." Yorum yok... Göz göre göre su birikintilerine taş atma... Mutlaka üstüne sıçrar... Ben kendi işime baktığımdan, hiçbir birikintinin üstüne taş atmayı aklımdan geçirmem... Ben geçirmem ama, kıskançlık ve haset içinde olanlar ömürleri boyu bana taş atmayı, kendilerine görev bilirler... O zaman... İşte o zaman, felaket olurum... Allah kurtarsın... Ebru'nun mesajlarının sonuncusu müthiş ironik... Akıl verme!!! Aklının zaten ihtiyacı yoktur!.. Aptallarsa zaten anlamaz!!!
|