|
|
Ne çabuk koktun Sinem
Sanırım ilk Hülya Avşar'dan duymuştum, yıllar önce... Basın toplantılarında gazetecilere "çocuklar" diye hitap ederdi. Sonra Gülben Ergen, Seren Serengil gibi isimler de sevdiler bu hitabı. Çocuklar da ses çıkarmadı. Özellikle Seren'e çok kızardım, kendi boyuna bakmadan mesleğe yıllarını vermiş muhabirlere "çocuklar" dedikçe... Hadi şimdi yaşını başını aldı da fazla batmıyor artık... Geçen akşam Show TV'de magazin haberlerine bakıyorum... İstenmeyen gelin Sinem bütün fırsatları değerlendirerek bir albüm çıkarıyormuş. Beklenen bir şeydi, Semranım alıp başını giderken o yerinde saysaydı şaşardım.
ÖNCE DESTUR AL Ama iki olaya çok takıldım. Biri övmelik, diğeri sövmelik. Daha yirmili yaşlarının başında olduğunu bildiğim bu kız çocuğu, aralarında belki de 'babası' yaşında olan muhabirlerin, kameramanların bulunduğu basın mensuplarına "çocuklar" diye hitap ediyordu. Yahu sen ne zaman "oldun" da daha ilk basın toplantında 'seni adam yerine koyarak' oraya gelen yılların gazetecilerine "çocuklar" diyorsun, diyebiliyorsun? İdolün olan ablalarının feyzini, bırak onu, oradaki gazetecilerin desturunu aldın mı? 20 yıldır bu işin içindeyim. Yöneticilik de dahil yapmadığım şey kalmadı. Ama daha bir kere meslektaşlarıma bu şekilde hitap ettiğimi hatırlamıyorum. Meslek içi saygısızlığın tavana vurduğu zamanlarda bile...
BRAVO MAGAZİNCİLERE Bu işin sövgü kısmıydı. Övgüye gelince; belli ki magazin muhabiri arkadaşlar artık kıvamına gelmiş... Önce "madem albüm yapıyorsun bir de şarkı söyle" dediler Sinem'e. Kızda bir naz, bir niyaz. Baktılar ki Ata yerine konuyorlar, toparlamaya başladılar ekipmanları. Gidecekler... İşin şaka olmadığını anlayan Sinem baktı ki pabuç pahalı, bülbül gibi şakıyıverdi birden Ben o toparlanıp gitme işini daha "çocuklar" hitabını duyduğumda yapardım ama magazinde belli ki duygusallığa yer yok. Ama terbiyesizliğin de lüzumu yok. Bakarsan magazin programlarının geçmişine, göreceksin Sinemcik, geldiği gibi giden ne çok!
|