| |
Sözün tükendiği gün
Batılı'nın biri şöyle diyor: "Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömerler. "Bu Batılı dün Ankara'da olsa ve bizimle birlikte "CHP karargahlarını" dolaşsaydı... Acaba "ne" derdi? Kim bilir, belki de "şunu" söylerdi: - CHP'de ise insanlar ilkelerini yiyorlar... Birbirlerini yiyorlar... Hem de diri, diri.
Kimi partili "lütfen beni de dinleyin" diye bizi durdurdu. Kimi delege "benim söylediklerimi mutlaka yazın" diye ısrar etti, durdu. Anlattıklarına gelince: "- Dedim... Dedi... Demiştim... Demişti." Yani, varsa "vıdı vıdı" yoksa "vıdı vıdı." Bir "fikir", bir "proje", bir "ideoloji" aradık CHP kulislerinde. Erol Tuncer "boşuna kendini yorma" dedi: - O şimdi tatilde.
Çevre Sokak "cıvıl cıvıl." CHP Genel Merkezi bu sokakta. İran Caddesi - 47 "karınca yuvası gibi." Mustafa Sarıgül'ün "karargahı" da bu caddede. Ama "her yerde" söylemler aynı. Söylemler "bayat." Söylemi "güncelleştiren" yok, "araştıran" yok, "fikir üreten" hiç yok.
1980'de nüfusun yüzde 56'sı "kırsal kesimdeydi." Şimdi "yüzde 33'e düştü." "Sadece İstanbul" Türkiye nüfusunun yüzde 21'ini barındırıyor. "On büyük kentte" 30 milyon kişi yaşıyor. Tam 1 milyon insan "günde 1 dolarla" geçinmek zorunda. "7 milyon insanın" günlük geliri 2 dolar. (Sayıların Diliyle Türkiye - Bülent Tuncer TESAV Yayını 2004) Bayanlar, baylar, sayın adaylar. "Bu konularda" neler düşünüyorsunuz? Ne "muhatap" var, ne de "cevap."
Nüfus değişti, yapı değişti... Çalışan değişti, kendi başına iş yapan değişti. Ama CHP "değişime direnmeye devam ediyor." Eskiden "emek ağırlıklı kentler" CHP'nin arka bahçesiydi. Örneğin Zonguldak CHP'nin "kalesiydi." Oysa şimdi 5 milletvekilliğine sahip Zonguldak'ta, CHP "ancak 2 çıkarabiliyor." "Emek ağırlıklı Bursa'nın" 16 milletvekilinden "sadece 4'ü" CHP'li. CHP'lilere "bu konuları" açacak oluyoruz... "Dinleyen" yok. Ama "dinlemediği konuya" yanıt veren pek çok: - Dedim... Dedi... Vıdı... Vıdı...
Eğer üniversitede "siyaset bilimi" okutan bir hoca olsaydık... "Dersi" fakültede yapmazdık. Öğrencilerimizi "CHP'ye... CHP kulislerine" götürürdük. Siyaset bilimine ilgi duyanlar için CHP "bulunmaz bir laboratuar."
Kiminle konuşsak "tamam" diyor: - Aldık... Bu iş tamam. Genel Sekreter Önder Sav "çıtayı" iyice yükseltiyor: - Bir kenara yaz... Deniz bey 3 Temmuz 2004 kurultayında aldığı güvenoyunun (781) üstüne çıkacak.
Gümüşhane taraflarında bir deyim vardır: "Yandı közler, tükendi sözler." Yani: - Her şey seslendirildi... Söylenecek ne kaldı? CHP'de durum böyle. Şimdi konuşma sırası "delegede." Malum "Arap'ın işine, devenin dişine, delegenin gidişine akıl, sır ermez."
|