|
|
Akbank değişimi yansıtıyor
Türkiye'nin beş yıldan bu yana geçirdiği ekonomik evrimde en fazla payı bankacılık sektörünün aldığı bilinen bir gerçek. Türk bankacılık sektörü hem krizlere kaynaklık etti, hem de yıkıntının altında kaldı. Yeniden yapılanma dönemine girildi. Kısmen de olsa, makro ekonomik ve siyasal istikrarla birlikte uygulamaya konulan programın ekonomiye çeki düzen vermesinin sonuçlarını yavaş yavaş gözlemeye başladık. Özellikle enflasyonun tek hanelere düşmesi, herkes için yeni bir ortam oluşturdu. Verimlilik arttı Bütün bu oluşumların bankaların bilançolarına nasıl yansıdığını, Akbank yöneticileri ile yaptığımız toplantıda gözledik. Birincisi yansımayı verimliliğe verilen önemde görüyoruz. Akbank, düşük enflasyonda karlı olabilmenin tek yolunun verimliliği arttırmaktan geçtiğini bize bir kez daha ispat ediyor. Operasyonel giderlerinin gelirlerine oranını % 30 civarında tutarak karlılığını yükseltmiş. Bunun sonucunda,geçen yıl, toplam kurumlar vergisinin % 9,2 sini tek başına ödeyerek ikinci büyük kurumlar vergisi ödeyen mükellef olmuş.
Küçüklere yönelmiş İkinci yansıma aktifinin değişiminde ortaya çıkmış. Reel sektöre açtığı krediler enflasyon oranının üç kat üzerinde artmış. Kobiler ile tüketicilere açılan krediler, toplam kredilerin % 51 ine ulaşmış. Teknolojinin bankacılığa yansıması ise diğer bir değişim alanı. Şubeler, işlemlerinin sadece % 38'ini müşterileri ile direkt temasla yapıyor. Geri kalan % 62 oranındaki işlemlerde ATM'ler, internet ve telefon bankacılığı kullanılıyor. En önemli değişim ise yönetimini genç ve dinamik kadrolara emanet etmesinde gözleniyor. Genel Müdür Zafer Kurtul ve arkadaşlarının enerjisi, bankacılıkta olması gereken dinamizmi yansıtıyor. Böyle de olması gerek.
|