  |
|
İstanbul tehlikenin kucağında
Pazartesi günü İstanbul'u bekleyen tehlikeye biz dikkat çektik. Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara da sosyal bir sorumluluk göstererek bizi aradı, bilgilendirdi. Konunun tekrar gündeme gelmesine sevindiğini iletti. Resmi taraflardan ise çıt çıkmadı. Özellikle Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı olan Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı İsmet Yılmaz'dan bir cevap bekledik. Ses çıkmadı. Bu kadar duyarsız kalmalarına anlam vermek mümkün değil. Yarın Altaş Ambarlı Limanı'nda bir kaza, daha önce iki geminin başına gelen benzeri bir hadise gerçekleşirse, sorumlusu direkt Denizcilik Müsteşarlığı olacaktır. Hatırlatmış olalım. Ayrıca, 'Enerji Dolum Tesisleri', yani hassas bölgelere yönelik dikkat göstermesi gereken, önlem alması için yasa ve yönetmeliklere hareket kazandırması icap eden resmi makamların duyarlı olmalarını bekliyoruz. Kaza geliyorum demez, geldiğinde sorumluları dileriz kimse affetmez. Çürük bir zeminde çok sayıda tehlikenin yan yana olması sebebiyle birilerinin harekete geçmesi icap etmez mi? Büyükçekmece Ambarlı'da Aygaz'ın dolum tesislerinin güvenliği için gösterdiği hassasiyet ve yatırımların aynısını diğerlerinin de, ellerini cebine atarak yerine getirmesi için, kimler zorlayıcı olacaksa, acele etmeli. Çünkü, tek bir şirketin veya tehlike mahallinin önlem alması yeterli değil. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve İçişleri bakanlıklarının da harekete geçmesi gerekiyor. Mendirek yapılması kaydıyla izin verilen, fakat kontrol ve denetim olmadığı için yıllardır yapılmayan bu limana gelen riskli gemiler, kazaya davetiye çıkarıyor. Açık denize yapılan limana gelen yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı yüklü gemiler cidden tehlike arz ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Denizcilik Müsteşarlığı ise uyuyor.
|