|
|
Lucescu ile Del Bosque'nin maçı
Görüyor musunuz olanları? Kaderde, Lucescu'nun takımıyla Del Bosque'nin takımının maç yapması da varmış... Ben Lucescu'yu çok severdim.. Galatasaray'ı şampiyon yapmış... Galatasaray'dan gönderilmiş, gönderildiği yıl daha ilk senesinde Beşiktaş'ı da şampiyon yapmış... Hem de daha o yıl kurulan takımla... Hiç, acayip mazaretlerin arkasına sığınmamış... "Henüz takım yeni... Daha çoook zamana ihtiyacımız var" gibi laflar etmemiş... Geldiği yıl "Kasım ayından itibaren takım oturur" demiş... Kasım ayıyla beraber Beşiktaş, Beşiktaş gibi oynamaya başlamış, esmiş savurmuş... Beşiktaş ligde şampiyonluk yaşamış, Avrupa'da 4. tura kadar çıkmış... Sonra bilinen şanssızlıklar... Biz seçimlerden hemen önce, o zamanki aday Başkan ve aday yönetim kurulu üyeleri olarak Beşiktaş'ın Sebat maçına gitmiştik... Hepimizin kafasında Lucescu'yla devam fikri vardı... O gün takım, takım değildi... Oynayanlar Beşiktaş gibi oynamıyordu... Biz Kapalı Tribün'deki locadaydık... Kapalı Tribün, "Beşiktaş gibi oynayın" diyerek takımı protesto etti ve maç bitmeden stadı terk etti... Tepki öylesine büyüktü ki, takım ve teknik direktör öylesine yıpranmış, yıpratılmıştı ki, o günlerin atmosferinde, Lucescu, Shakhtar Donetsk'le anlaşınca, kimsecikler bir şey söyleyemedi... Şimdi bu yazıyı yazarken, bizim spor müdürü İskender'den Ukrayna Ligi'nin puan cetvelini istedim... Lucescu'nun Shakhtar'ı 15 maçta 13 galibiyet 2 mağlubiyet almış... Ligin lideri... Ve benim hiç yabancı olmadığım bir rakam daha var yanında... Attığı gol 31... Yediği gol sadece 8... Ortalama 2 maçta 1 gol yemiş Shakhtar... Del Bosque'nin yarattığı takımın 2 maçtaki gol yeme ortalaması neredeyse 3... Hey gidi günler hey... Bugün o Lucescu, İnönü Stadı'nın zeminine çıkacak... Biliyorum o tribünler ayağa kalkacak... Onu avuçları patlayıncaya kadar alkışlayacak... Beşiktaş'ın kadirbilir seyircisi, camiası Lucescu'yu hiç unutmayacak... O her zaman Beşiktaş'lıların gönlünde alkışlarla kalacak...
|