|
|
15 günlük süre neyi anlatıyormuş!
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Ahmet Ertürk ile telefon görüşmesinin notlarını, biriki önemli bölümü hariç dün aktarmıştım. Bugüne bıraktığım konu itiraf etmeliyim ki, okuyucudan daha çok biz çalışanları ilgilendiriyordu. Bu köşeyi takip edenler bilecek; Hürriyet gazetesinden Fatih Altaylı'nın köşesinde Ahmet Ertürk'ün şu cümlesi dikkat çekiyordu: "15 gün içinde her şey belli olur. Gereken neyse yapılacak!" Bu her tarafa çekebileceğiniz, manipülasyona açık bir cümleydi. Ne demek 15 gün? İşte size Ertürk'ün yanıtı: "Sayın Altaylı'nın köşesinde çıkan o cümlenin bizim cephemizden anlamı çok açıktır. Deşifresi de şöyledir: Ciner Grubu ile 67 aydır Sabah ve atv'nin sahipliği konusunda rakamsal planları da içeren pazarlık yapıyoruz. Biz bu konudaki belirsizliğin bir an önce çözüme kavuşturulmasını arzuluyoruz. 15 gün, çözüme olumlu veya olumsuz yaklaştığımızı ifade etmek için kullanılmıştır. Bu işin hukuka ve hakkaniyete uygun çözülmesinin, her taraf için iyi olacağı kanısındayız. Ancak bilmenizi isterim ki, kurum olarak bu tip tartışmaların kamuoyu önünde yapılmasından büyük rahatsızlık duyuyoruz." Belki bilmeyenler olabilir. İçinde bulunduğum grup, Sabah ve atv'nin 15 yıl süreyle lisans haklarını kullanma hakkına sahip. Her yıl hangisi yüksek ise, net kârın yüzde 55'i ya da cironun yüzde 6'sı TMSF'ye verilecek. Ancak verilen miktar hiçbir zaman yıllık 10 milyon doların altında olamayacak. Lisans sözleşmesine göre, 15 yıl sonra bu iki marka TMSF'ye devredilecek. Ciner Grubu, sözleşmede belirtilen satın alma şartını yerine getirirse, markaları satın alabilecek. Ertürk yönetimindeki TMSF, kendilerinden önceki dönemde yapılmış bu sözleşmeyi çok uzun buluyor. Tekrar Ertürk'e dönüyorum.
Doğan'ın borcunu ödüyor Doğan Grubu'nun TMSF'ye borcu olup olmadığı ise bir diğer soruydu. Ertürk, "Evet, TMSF alacakları listesinde Doğan Grubu da bulunuyor" diyerek şu bilgiyi verdi: "Bu borç yanılmıyorsam, grubun Demirbank'a olan kredi borcunun Bank 2000 ve Bayındırbank kanalıyla bize devredilmesiyle gerçekleşti. Doğan, bu borçlar için daha önce bir protokol yapmış. Bu protokole uygun bir şekilde borçlarını vadeleri geldikçe, aksatmadan ödüyorlar." Doğan Grubu'nun TMSF'ye olan borcunun miktarını, vade ve faiz yapısını da, yanıt alamayacağımı bilmeme rağmen sordum. Haklı olarak, " Bundan öteye bilgi vermem, bankacılık kurallarına, ticari etik anlayışıma aykırı olur" dedi. Bir başka yanıtlanmayan sorum da Doğan Grubu'nun Sabah ve atv'yi satın almak için TMSF'ye 500 milyon dolarlık teklifinin detayları üzerineydi. Bu para sadece iki markayı satın almak için mi önerilmişti? Yoksa teklif Dinç Bilgin'in TMSF'ye rehinli, tedbirli ve devrettiği tüm değerlerini satın almayı mı içeriyordu? Bu konuda spekülasyon yapmak yerine Doğan Grubu'ndan bir açıklama beklemenin daha doğru olacağını düşünüyorum.
|