|
|
Faizin düşmemesinin sırrı ne?
Enflasyon yüzde 10'un altına indi. Merkez Bankası gecelik borçlanma faizini yüzde 17'ye çekmesine rağmen, Hazine bonosu ve devlet tahvili faizlerinin hala yüzde 20'lerin üzerinde seyretmesinin mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. Türkiye'nin AB'den tarih aldığı 17 Aralık'ta piyasada faiz oranları yüzde 22-23 aralığında seyrediyordu. Tarih alındıktan sonra makro ekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmeler de dikkate alındığında, haklı olarak faizlerin düşmesini bekledim. Beklentim maalesef gerçekleşmedi. Buna anlam veremiyor, düşündüğüm gerekçenin de yanlış olmasını umuyorum. Faizlerin olması gereken orandan yüksek seyretmesinin altında yattığına inandığım gerekçeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Eski bir bankacı ve Bankalar Birliği Başkanı olarak üzülerek belirtmeliyim ki, bazı bankalar, çok para kazandıkları faizlerin düşmesini istemiyor. Elbette böyle davranmayan bankalar da vardır. Daha iki gün önce Hazine'nin 20 yıl vadeli Eurobond ihalesine 15 milyar dolar teklif geldi, fakat Hazine yüzde 7.5 ile 2 milyar dolar borçlandı. İhaleye katılanların düşüncesi 'faizler düşmeden son olarak biraz daha alayım' şeklinde oldu. TL cinsinden olmamasına rağmen, Eurobond ihalesinin hemen ardından faiz oranları yüzde 19.8'e indi. Aslında inmesi gereken nokta yüzde 17 civarıdır. Fakat önümüzdeki hafta da yapılacak ihalede bir miktar kağıt toplamak isteyen bazı bankaların bilerek faizleri yukarda tuttuğunu düşünüyorum. Faizler bu hafta da bilerek aşağı çekilmeyecek, ta ki yeni bir ihalede yüksek faizle alım yapılıncaya kadar. 'Son voleyi de vurayım' düşüncesiyle faizlerin suni olarak yukarıda tutulmasının, 300 milyar dolayında iç ve dış borcu bulunan ülkemize ne kadar zarar verdiğinin farkında mıyız?
|