|
|
|
|
|
|
Reyhan Hanım'ın hırsı ve öfkesi aklıyla vicdanının önüne geçmiş
Reyhan Balandı'ya göre il başkanı milletvekilinin emrindedir, ona çay bile getirir... Yapılır mı bu? Bana 'Şerefsizlerle tokalaşmam' dedi ve üstüme yürüdü. Resmen kaçtım! Kim erkek, kim kadın!.
Afyon AKP Milletvekili Reyhan Balandı'yla yaşadığı anlaşmazlıklar ve tartışmalar sonrasında 'Kadın eli sıkmayan, Milli Görüşçü ve radikal il başkanı' olarak tanınan Burhanettin Çoban, hakkındaki iddiaları ilk kez cevapladı. Balandı ile konuştuktan sonra buluştuk Burhanettin Çoban'la; kendisiyle ilgili ileri sürülen iddiaların hepsine bir bir cevap verdi. Yanına üç partiliyi alarak geldi. 'Elimi sıktı' ve Reyhan Balandı gibi, o da kendi teybini açtı.
* İmam Hatip mezunu, Milli Görüşçü ve radikal bir il başkanı ile başı açık, modern, dünya görüşü sizden farklı bir kadın milletvekili aynı partide. Bu fotoğraf size yanlış geliyor muydu? Kısa söylediniz: Kadın eli sıkmayan, kadınla telefonda dahi görüşmeyen, başı açık kadınları partiye sokmayan, radikal bir il başkanı olarak anlatıldık. Bahsettiğiniz fotoğraf değil; bu şekilde yazılması bizi rahatsız etti. Bir kere İmam Hatip mezunu değilim, İmam Hatip'in orta kısmından mezun oldum. Ankara Meteoroloji Teknik Lisesi mezunuyum. Şimdi hanımefendi; siz kadınları dışlayacaksınız, başı kapalı-başı açık kadın ayrımı yapacaksınız, kadınlarla tokalaşmayacaksınız, radikal görüşleriniz olacak ve Türkiye'de iktidar olmaya namzet bir partiye gireceksiniz! Bunların hiçbiri AK Parti'yle bağdaşmaz. Bilakis 2.5 yıl il başkanıydım. Genel Merkez'e böyle bir bilgi ulaşsa, herkesten önce buna karşı çıkacak olan Erdoğan'dı. En affetmediği konuların başında kadınlara ayrımcılık yapılması gelir.
BİZ DE DEĞİŞİYORUZ * O da zaten bunun basına yanlış yansıdığı konusunda hemfikir sizinle... Bilakis kendisi sıkmadı elimi! Başbakanımız 28 Mart'ta geldiğinde, karşılamak için bekliyorduk. Reyhan Hanım geldi, herkesin elini sıktı, benim elim havada kaldı. 'Niye?' diye sorduğumda "Ben şerefsizlerle tokalaşmam" dedi ve üstüme yürüdü. 'Patlatacağım suratına bir tane' dedi. İnanın bir erkek olarak utandım! Tabiri caizse kaçtım! 'Kadınlara ayrımcılık yaptın' diyorlar bana. Ben bir erkek olarak ondan kaçtım ya! Başbakan'ın huzurunda da bizzat kendisi "Ben şeriatçılarla el sıkışmam, orada zaten dövecektim' diye konuştu. Düşünebiliyor musunuz burada kim erkek, kim kadın acaba!
* AKP'deki değişimden rahatsız mısınız? Tabii ki hayır! Başbakanımızın il başkanı iken yaptığı konuşmalara bakarsanız onun da AB karşıtı sözlerini hatırlarsınız. Biz de 'değişiyoruz ve gelişiyoruz' diyelim...
* Kadın eli sıkmayan başkan olarak anılmak üzdü mü sizi? Afyon'da herkes bizi tanıdığı için tutmadı bu plan. Ancak olaylar ulusal basına yansıyınca, bizi tanımayanlar buna inanmış olabilir. Yani Türkiye çapında imajımız bozuldu! Maalesef Reyhan Balandı Hanımefendi'nin hırsıve öfkesi aklının ve vicdanının önüne geçmiş. Bir insanın hırsı ve öfkesi, aklı ve vicdanın önüne geçiyorsa mücadele etmek kolay olmaz. İstifa etmemin sebeplerinden biri de budur belki.
* Peki paylaşamadığınız neydi? Afyon'da AKP teşkilatı kurulurken il başkan yardımcısıydım. Reyhan Balandı da Afyon'da fazla popüler olmayan bir gazetede köşe yazarı... O zaman da gündemde Genel Başkan Erdoğan'ın çocuklarının Amerika'da okuması ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yolsuzluk iddialarıyla ilgili yazılar yer alıyordu. Teşkilatımızın 2002'de basına verdiği bir yemeğe, Reyhan Balandı gazeteci olarak katıldı ve soru sorma sırası kendisine geldiğinde bu iddiaları sordu il başkanımıza. Her nasılsa, erken seçim kararı alındığında, o toplantıdan 2-3 ay geçmişti ki partimizden milletvekili aday adayı oldu. Tabii ki hakkıdır. O zaman İl Başkanı bendim, müracaatını aldık.
* Erdoğan aleyhine sorular sorması, sonra da partinizden aday olması sizi rahatsız etti mi? Bilakis memnun olduk. 'Demek doğruyu buldu' diye düşündük. Ancak daha seçim kampanya döneminde kavga etmeye başladı. Diğer adaylar ondan habersiz Emniyet Müdürlüğü'ne gittiği için tartışma çıkardı. Hatta 'Böyle yaparsanız istifa ederim' cümlesini o zaman kullanmıştı. Sonra kadın kollarımızla tartıştı.
* Neydi tartışma konusu? Bunlara kişisel düşünceler diyelim, bazıları için 'geçim ehli değil' derler ya!
* Biraz hırçın mı buluyorsunuz onu? Öyle değil de... O zaman biz bazı olaylara müdahil olmuyorduk. Kendisi kadın kollarımızla olan bu kavgasını da bahane ederek ta o zaman da ikinci istifa dilekçesi yazdı. Daha aday yani... Onunla samimiyeti olan arkadaşlarımız ikna ettiler. Kendisine karşı düşmanca tutumumuz olsa dilekçeyi alır hemen işleme sokardık. Belki de milletvekili olamazdı! Nitekim seçim oldu, milletvekili seçildi. Milletvekili olmanın verdiği güçle olsa gerek kadın kolları teşkilatının görevden alınmasını istedi.
* Gerekçesi neydi? 'Ben bir bayan milletvekiliysem, teşkilatın kadın kolları da benimle koordineli olmak zorunda' gibi bir anlayış içine girdi.
* Bu talebinde haksız mı? Tabii haksız. Kadın kollarını çok kolay kurmadık. Ve sahip çıktık onlara. Reyhan Hanım baktı ki hala görevden alınmıyorlar, Genel Merkez'e 'Ya kadın kollarını görevden alacaksınız ya da istifa edeceğim' dedi. Birkaç soruşturmaya rağmen hiçbir kusur bulamadılar. 2-3 ay geçti. Bu arada 28 Mart seçimleri öncesine gelindi. Afyon'dan Devlet Bakanı Ali Babacan'ın kayınbiraderi Nusret Yurter belediye başkan aday adayı oldu. Biz de destekleyince anlaşmazlık çıktı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|