| |
Kuzey Irak'tan kesitler
Türkiye-ABD ilişkileri objektifler ve kameralar önünde gülücükler saçarak "Çok mutluyuz" mesajları veren, ama içeride saç saça, baş başa kavga eden Hollywood çiftlerine benzemeye başladı. Ankara'daki son görüşmelerde de öyle oldu. Medya önünde iki taraf da güllük-gülistanlık tablo çizdi: Dışişleri Bakanı Gül: Türkiye ile ABD'nin ilişkileri her şeyin üstünde, geleneksel ve çok geniştir. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Armitage: Dostumuz Türkiye'de olmaktan çok mutluyum. Sonra içeriye geçtiler, kapılar kapandı ve... - Kuzey Irak'taki PKK'yı ne zaman tasfiye edeceksiniz? - İşimiz başımızdan aşkın, onunla uğraşmayız. Derdinizi egemen Irak hükümetine anlatın. - Kürtler Kerkük'ün nüfus yapısını değiştiriyor. Kabul edemeyiz. - Adresi yine Irak. Biz sadece Barzani ve Talabani'yi uyarabiliriz. - Irak'taki seçimlere PKK uzantıları da katılacak. Engel olmalısınız. - Bu da Irak'la görüşülecek konu. Kapılar belki çarpılmadı ama iki taraf da "pürüzler"i giderme umudunu erteledi.
Kürtler'e yeşil ışık Sonra Armitage ülkesine döndü. Ve Dışişleri Sözcüsü Richard Boucher dün kavgaya -kendileri açısından- son noktayı koydu: ABD, Kerkük'e ilişkin 58'inci madde dahil, Irak Geçici Anayasası'nın tümüyle uygulanmasını destekliyor." Türkiye'nin damarına basan bu açıklama, ABD'nin Saddam döneminde sürülen Kürtler'in Kerkük'e dönüşlerine tam destek verdiği anlamına geliyor. Yani Kerkük'ün nüfus yapısının da, dengelerinin de değiştirilmesine. Bundan sonra olacakları tahmin etmek zor değil: * Kerkük'teki Araplar'ın oy kullanmalarını önlemek için her türlü yola başvurulacak. Böylece kentin Kürt kimliği sandığa yansıtılacak. *Yeni parlamentonun hazırlayacağı anayasada Kürt federe devletine vergi toplama ve dış politikada yetki tanınması ve Kerkük'ün de o devletin parçası sayılması istenecek. *Kerkük'ten ayrılmamakta direnen Araplar zorla çıkarılacak. (Barzani Fransız "Le Point" dergisinin 25 Aralık 2004 sayısında yayınlanan mülakatta şöyle dedi: "Araplar kendiliklerinden gitmezlerse süreceğiz.") * Arap sorunu "çözümlendikten" sonra Kerkük için referandum talebi gündeme getirilecek. Bağdat yönetimi ülke bütünlüğünü korumak için (O zamana kadar iç savaş çıkmazsa) bu isteği kabul edecek. Daha sonrasını anlatmaya gerek var mı?
Ya Apo'nun partileri? PKK'nın uzantıları Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) ile Irak Demokratik Yeniden Yapılanma Partisi'nin (DCP) seçimlere katılmalarının engellenmesi talebimize gelince... İşte son durum: PÇDK son olarak Süleymaniye'deki seçim bürosunu da törenle açtı. Parti başkanı Dr. Faik Muhammed Gulpi, "Engellemelere rağmen çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor" dedi. DCP ise Bağdat'tan sonra Basra'yı ve Kuzey Irak kentlerini de seçim afişleriyle donattı. Parti sözcüsü Kamil Dilfi, "Türkiye, Irak'ın içişlerine karışmasın" dedi, hükümetin Ankara'ya sert yanıt vermesini istedi. Ve Bağdat'ın yanıtı da belli oldu: Bu iki partideki PKK'lılar sahte belgelerle Irak vatandaşı olmuş. Ayrıca kadrolarında ve listelerinde Iraklı Kürtler ve Araplar da bulunuyor. O yüzden engellemek zor. Hem sonra seçim kurulumuz bağımsız, karışamayız. (Son haber: Basılan seçim pusulalarında da bu iki parti var.) Bir cümle de Irak'ın Kürt Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin Mısır gazetesi "El Ahram"a demecinden aktaralım: "Bir Kürt devletinin kurulması haram değil!" Dilediğiniz gibi yorumlayın...
|