kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Stelyo Berberakis @ SABAH
 

Cehalet Üzerine

Batı Trakya'da yağmura yakalanıp ıslanan kadın oyuncuların elbiselerini değiştirmek için camiye sığınması kriz yarattı

Geçen bayram günlerinde, Ankara'dan gelen dostlarla, Atina'nın en "mutena" semti Kolonaki'de dolaşırken, etraf Türk turistlerden geçilmiyordu. Kafelerde, mağazalarda, akşam saatlerinde tavernalarda oturan sohbet eden, alışveriş yapan Türk turistlerle, ana caddelerde cirit atan Türk yolcu otobüsleri, Atina'ya adeta bir bayram havası estirmişlerdi. Bayramın son gününde Batı Trakya'nın en ücra dağ köyü olan Şahin'de bir Yunan TV kanalının çevirdiği dizi filminde yer alan kadın oyuncularının köyün camisinde "yarı çıplak dolaştıkları" haberi yayılınca Müslüman ahalinin galeyana geldiğini öğrendik. Bütün Türk ve Yunan TV kanalları, Batı Trakya'da "yeni bir krizin yaşandığı"izlenimini yaratan haberler yayınlamaya başladı...

Yunan TV ekibi Müslüman ahali tarafından tartaklanmış, arabalarının camları kırılmış, kadın oyuncular "defolun buradan orospular" sloganları arasında kovalanmış, TV ekibi ise "linç edilme" korkusuyla karakola sığınıvermişti.. İbadet yerine izinsiz ve "yakışıksız" kıyafetlerle girdikleri için İskeçe savcılığı tarafından suçüstü mahkemesine sevk edilen dizi oyuncuları "nereden geldiklerini" değil de "nereye geldiklerine" hem şaşırmış hem de dayak yedikleri için bin pişman olmuşlardı.. Gerek Türkiye'de gerekse Yunanistan'da bazı sansasyonel gazeteler, (hepsi değilbirkaçı) ertesi günkü manşetlerinde hemen aynı anlamlı haber başlıkları kullanmışlardı. Bu eğilimdeki Türk gazeteleri bu olayın "Yunan derin devleti tarafından kasıtlı olarak çıkarıldığını" iddia ederken aynı frekanstaki bazı Yunan gazeteleri de bu olayı "Türk istihbaratının kasıtlı olarak çıkardığını" öne sürdü. Oysa olayın iç yüzü tamamen başkaydı.Yüzyıllardan bu yana aynı vatanı paylaşan insanların birbirlerinin örf ve adetlerini, dini inançlarının ayrı olduğunu, camii ile kilisedeki geleneklerin aynı olmadığını bilmeyen ya da bilmek istemeyenlerin cehaleti yüzünden hiç beklenmedik krizler yaratabileceklerine bir kez daha tanık olduk.

Türkiye'den Yunan adalarına gelen bir kızın pekala bir Yunan gencine aşık olabileceğini (ya da tersi) konu alan bu Yunan dizi filmi aslında aşk hikayelerinin Hıristiyan-Müslüman ayrımcılığı tanımadığını kanıtlamak isteyen masum bir senaryoya dayalıydı. Ne var ki dizinin yapımcıları birkaç kuruş tasarruf yapmak amacıyla filmin Türkiye'de çekilmesi gereken bazı sahnelerini, Türkiye'ye gitme yerine Türkiye'deki köylere benzeyen Batı Trakya'daki Şahin köyüne gitmişlerdi. Meteorolojinin azizliği sonucunda sağanak bir yağmura yakalanan kadın oyunculardan birkaçının Şahin köyünün 3 camisinden birinin içine sığınıp elbise değiştirmeye kalkışmasının ahali tarafından fark edilmesi neredeyse yeni bir "Cihad" ilanına yol açıyordu.

SORUMLU FİLM YÖNETİCİLERİ
Bu olaylar TV ve gazeteler tarafından işlenmiş, yorumları yapılmış, nitekim konu, herhangi bir diplomatik krize yol açmadan kapanmıştı. Ancak bu bayram gününde çıkan tatsız olayın sorumluluğu galeyana gelen ahalide değil; bu ahaliyle aynı topraklarda yüzyıllarca yaşayan film yöneticilerindeydi. Çünkü, Hıristiyan olmayan bu ahalinin geleneklerini, göreneklerini, dinlerine ne denli bağlı olduklarını, kadınların değil elbise değiştirmek başı örtüsüz bile camilere giremeyeceklerini çok daha öncelerden bilmeleri, öğrenmeleri gerekiyordu. Bu olaydaki sorumluluk Yunan hükümeti, siyasi partiler, kilise yöneticileri ve imamlar, Türk hükümeti ve basının büyük bir çoğunluğu tarafından açıkca ya da satır aralarında Yunan TV yöneticilerinin "cehaletine" yüklenince, yeni bir Türk-Yunan krizine yol açılmadı.. Ancak dikkat.... Çeşitli nedenlerle kriz yaratmak isteyenler bu gibi cehaletlerden yararlanıyor ve kamuoyu oluşturmak için dereyi görmeden paçaları sıvamaya hazırlanıyorlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 30 YIL SONRA   / 26-12-2004
 Kültür farkımız var mı?   / 12-12-2004
 Büyük İskender Kim?   / 05-12-2004
 Aralık Zor Geçecek   / 28-11-2004
 Cehalet Üzerine   / 21-11-2004
 Bayramlaşmanın çok bilinmeyen tarafları   / 14-11-2004
 AB Başkentinden   / 07-11-2004
 Bayrak Sevdası   / 31-10-2004
 Kıbrıs Fenomeni   / 24-10-2004
 Sofya'dan Ab Merdiveni   / 17-10-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ÖNCEL ÖZİÇER
Konuştu yine!
Haberde şöyle diyordu: Yeşim Salkım,...
TURGAY NOYAN
Kayıp bir filonun ardından
Def-i bela kabilinden yüzer...
GÜNTAY ŞİMŞEK
Havada güven bunalımı
Her hafta soft yazılarla...
BELKIS KILIÇKAYA
İhanet Edenler Çoktu
Fransa'da halkın çoğu hükümetin...
FİKRET AYDEMİR
Ahh Güzel Brüksel
Bu kez Leyla Ertorun'un cümlelerini...
YASEMİN TAŞKIN
Bir İtalyan Miti
Ne spagetti ne de espresso...
STELYO BERBERAKİS
Anılarla Dolu Bir Yılbaşı
Ankara gerçekten çok değişmiş...
Diyanet İşleri Başkanlığı laikliğe hiç yakışmıyor
Bir dönem milletvekilliği yapan bağlama ustası Arif Sağ, fiilen...
Evlilik hediyesini öldükten sonra aldım
Ölümünün üzerinden 10 yıl geçen Onat Kutlar için dostları bir anma...
Çocukların odaları büyüklere fark atıyor
Sayıları hızla artan 'Hip Aile Otelleri'nde çocuklar için özel mönüler...
Ruhi Su anısına türkü gecesi
Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı'nın yarın gerçekleştireceği etkinlikte Yavuz...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.