| |
Füzesi olan futbol takımı
"Hoş geldin Denizli. Büyük bir katkı sağlayacağın kesin, ama unutma ki burada senden en azından bir mucize bekleniyor. İşin çok zor!" Hani bize bir teknik direktör geldiğinde spor basınında klişeler dönmeye başlar ya.. Vizyonu yetersiz.. Bu hoca bu takımı uçurur.. Kariyeri tartışılmaz.. Kasaba takımı hocası.. Yerliden daha iyi değil.. Liste artı sonsuza kadar uzatılabilir. Merak ettim Mustafa Denizli'nin Acem topraklarına gitmesini oranın basını nasıl karşılıyor diye. Nükleer programı olan, Şahap füzeleri yapan, yani silahlı kuvvetlerin desteklediği futbol takımının başına geçmek her hocanın başına gelmez değil mi? "Bu yıl çok forma satıcaz" yerine "bu yıl çok füze yapıcaz.." İnternet üzerinden İngilizce yayımlanan bir iki siteyi karıştırdım. En iyisi irankicks.com. Genel eğilim şöyle: "Oha o kadar para verilir mi?" Mustafa Denizli'nin bu parayı hak edip etmediği üzerinde durmuyorlar. Daha çok, ekonomisi ve etkisi düşük olan İran Ligi'nde sarf edilen paranın astronomik olduğu üzerine endişeliler. Klişe 1: Tahran gelişmeleri kaygıyla izliyor! Eğer iddialar doğruysa, Denizli'nin alacağı para, İran Ligi'nde iş yapan hocaların toplamından daha fazla, hatta iki misli. Milli takımın başındaki Branko Ivankovich yıllık 300 bin dolar alıyor ki, milli takım İranlılar için çok önemli. Tek dertleri Dünya Kupalarına katılmak, başka türlü ilgi çekmediklerini iyi biliyorlar. Bu arada Ivankovich'in kim olduğuna dair bir fikrim yok. Bir yandan da -Klişe 2-: Denizli'nin İran futboluna katacağı çok şey var diyorlar. Kariyere laf uzatmak falan yok. Saygıda kusur hiç yok. Bir de kendi özeleştirilerini yapıyorlar. Statların futbol oynamaya elverişsiz olduğunu, kimin kiminle ne gün ve saat kaçta oynayacağının bir iki gün önce belli olduğu abuk subuk fikstürün amatörlüğün daniskası olduğunu ve bu şartlarda -Klişe 3-: kariyerini ispatlamış profesyonel bir hocaya büyük paralar vermenin biraz saçma olduğunu düşünüyorlar. Özetle yazının giriş cümlesine bir kez daha bakınız. Ondan beklenen en azından bir mucize.. Görünen o ki Mustafa Hoca çok büyük bir baskının altında kalacak. Bir yandan Perspolis ve İstiklal gibi iki büyüğün façasını bozmakla meşgul olurken, bir yandan da Arap takımlarının sürekli birbirine yattığı Asya Kupası'nda mücadele edecek. Bunları yaparken de alışmış olduğu yaşam şeklinin çok uzağında kalacak. Füzesi olan bir takımın hocasıysanız alışmış olduğunuz yaşam şekli size altın tepside sunulur diye düşünüyorum. Gerisi futbol ve o da Denizli'nin iyi bildiği bir şey.
|