kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Reha Muhtar @ SABAH
 

Herkes bana seni soruyor Mina

Yeni yılın ilk günüydü... Oturup çok özel bir kişiye bir mektup yazacaktım... Onun, benim koyduğum adı Mina'ydı...
Sanal mıydı gerçek miydi onu kimselere söylemeyecektim...
O mektubu yayınladığım Pazar gününden beri, herkes bana seni soruyor Mina...
Herkes kendi Mina'sını bana anlatıyor Mina...
Önceki gece, çok üst düzey görevlerde bulunmuş, çok iyi okullar bitirmiş bir kişinin evine davet ettiler beni...
23 yıllık karısından boşanmış, 29 yaşındaki sevgilisiyle küçük minnacık bir evde yaşıyordu...
Senin yalanınla başlayan o dost sohbetinde, neler neler dinledim onlardan bilemezsin...
Evine gittiğim ve eli, 22 yıl karısından başka bir kadının eline değmemiş tanıdık, bir anda genç bir kıza tutulmuştu...
Aşk mıydı, "bilmiyorum" diyordu, "Patolojik bir tutku istesem de kopamıyorum"...
Neden kopmak istiyordu biliyor musun?... Çünkü kız onu aldatmıştı... Hem de 1 değil 5-6 kez...
O bunları anlatırken, kız yanında oturuyor, sakin sakin dinliyor, arada bir müdahale ediyordu...
İki kez, adam kızı yakalamış evden atmaya kalkmıştı...
Ama kız, "Hiçbir yere gitmiyorum, ben seni seviyorum" demiş, adamı gözyaşlarıyla ikna etmişti...
Adam, kızın aldatarak kendisinden intikam aldığını düşünüyordu...
Kıza sordum "Niye intikam almak istiyorsun?.."
"Hayatımda başıma gelen kötü şeylerden onu sorumlu tutuyorum" dedi bana, "aslında öyle olmadığını biliyorum ama, kendimi sorumlu tutamadığım için onu tutuyorum"...
Kız adama aşık mıydı?.. Ya da ona karşı tutkulu muydu?..
"Seviyorum" diyordu... Fazla bir şey söylemiyordu...
Ama o adamla ortak dostumuz, "evindeki köpeğin mi yoksa sevgilin mi daha önemli" diye sordu genç kıza...
"Köpeğim" dedi kız... İnanamadım... Ama biliyorsun Televizyonlarda neler yaşadım, ne öyküler dinledim...
Onun için, fazla çaktırmadım, profesyonel bir sükunetle karşıladım durumu...
"Yarın yine beni bıraksa gitse bir şey söylemem... Ama geri dönse yine kabul ederim" diyordu adam...
Kız aynı kanıda değildi... "Bu adamın bana olan tutkusu, gerçekte benim kişiliğime, ya da güzelliğime değil" diyordu...
"O iki gün sonra bir başka kadını yanına koysanız ona da aynı tutkuyla bağlanacak... Ben biliyorum" diyordu...
Çok iyi okullarda okumuş, çok üst düzey görevlerde bulunmuş adam, "Bu yaptığım normal değil... Ben zayıfım... Böyle yapmamam lazım... Ama ne yapayım... Önüne geçemiyorum" diyordu...
O anda adama bir soru sordum: "Sen de ondan intikam almak için, onu aldatıyor musun?.."
Adam ne cevap verdi biliyor musun Mina? "Hayır" dedi, "Ben intikam almayı doğru bulmuyorum... İlişkim bitmeden bunu yapmam"...
İşte aynen böyle dedi... Sonra, sevdiği ya da tutkuyla bağlandığı kız için bana sorular sordu:
-"Bir kadın ne ister?.. Güvencede olmak istemez mi?.. Şefkat istemez mi?.. Ekonomik rahatlık istemez mi? Esas istekleri bu değil midir?.. Ben de bunları sağlamıyor muyum?.."
Ona "bu kadarı yeterli gibi gelir... Ama bu kadar hiçbir zaman yeterli değildir bir kadın için" demedim, diyemedim...
Çünkü evin sahibi çok önemli okullarda okumuş, çok önemli görevlerde bulunmuş adam öyle inanmak istiyordu...
Zaten baktım, iki ayrı koltukta oturan gövdelerinden uzanan ellerinin parmakları birbirine yapışmış, birbirlerini okşuyordu...
Kafam allak bullak oldu... Görüyor musun Mina?.. Bir yalanınla başlayıp, başka yalanlarınla devam eden, aşkımızın mektubu, bak beni aldı, nerelere götürdü?..
Bu durumda kendi halime şükretmeli miyim?..
Ne dersin Mina?.. Sence şükretmeli miyim?.. Öff yine yoruldum... Kafam hakikaten allak bulak...
Önümüzdeki Pazar'a kadar... Hoşça kal...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sabah sevişen Fransızlar..   / 08-01-2005
 Karan dönecek   / 07-01-2005
 Ya aynı kadını sevdik..   / 06-01-2005
 600 Milyarın sırrı   / 05-01-2005
 Çocuklarımın rekabeti..   / 04-01-2005
 Mina'ya...   / 02-01-2005
 Yaşamın acı yanı çabuk sona ermesi değil...   / 01-01-2005
 Demek ki, Del Bosque Beşiktaş'ı hiç tanımıyor   / 31-12-2004
 Yılın son yazısı   / 30-12-2004
 Hakan Kalkavan ve Fetullah Hoca   / 29-12-2004
REHA MUHTAR
Herkes bana seni soruyor Mina
Yeni yılın ilk günüydü...
SAVAŞ AY
Katil adaylarına önemle duyurulur!..
Şaka yapıyorum...
NEBİL ÖZGENTÜRK
"Latife"nin ruhunu sızlatmayın!
Latife Hanım'ın...
REFİK DURBAŞ
Şeytan karışacak...
Hükümetin aldığı kararları ve...
HINCAL ULUÇ
Yaşlılığa ve yalnızlığa direnmek..
Çarşamba öğleden...
EMRE AKÖZ
'Gülen Holding' nasıl devam eder?
Dün Fethullah...
MEHMET BARLAS
Topbaş rüyasında Konya belediye başkanı mı...
10suz olmuyor
10suz olmuyor
Galatasaray-Dortmund maçının sonucu şu: Hagi, gençleri görmek...
Karan kartal
Karan kartal
Mönchengladbach takımına kiralanması an meselesi olan Ümit Karan'a...
Tamamen hayal ürünü
Baykal'ın "50 yıllık arkadaşı" olduğunu belirtten BM Afganistan Daimi...
Sarıgül'e tehdit ve darp suçlaması var
CHP Genel Başkanlığı'na adaylığını açıklayan Şişli Belediye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu