|
|
|
|
|
|
Bu film komedi yapmayacağız anlamına gelmez!
Yavuz Turgul'un yönettiği, Şener Şen'in oynadığı Gönül Yarası dün görücüye çıktı. Herkes hemfikir: Onlar yapıyorsa bu film izlenir....
Türk sinemasının en çok izlenen filmlerine imza atan Yavuz Turgul ve Şener Şen çok sıkı iki dost. Aile gibi de diyebiliriz onlara, çete gibi de! Zira ikisi de Türk sinemasının en çok konuşulan filmlerinden Eşkıya'nın ardından birbirlerini beklemiş gibi aynı filmle ortaya çıktılar. Ne Şener Şen başkasıyla film çekebiliyor, ne de Yavuz Turgul'a kimse dayanabiliyor! Sekiz yıl aradan sonra Gönül Yarası ile dün, yeniden izleyici karşına çıkan iki dev isimle röportajın ilk bölümü dün Sabah'ta yayınlandı. Herkesin kendilerinden 'Muhsin Bey' gibi bir film beklediğini, benzemediği zaman hayal kırıklığına uğradıklarını; seyirci bağımlılığının ellerini kollarını bağladığını anlattılar. Bugün de müthiş ikilinin sinemaya bakışları, zirvede durmalarının sırrını okuyacaksınız.
* Yeni bir dönem başlattınız Eşkıya ile; insanların Türk sinemasına inanmasını sağladınız. 8 yıl sonra dönüşünüz korkuttu mu 'herkes çok daha fazlasını bekleyecek' diye? ŞENER ŞEN: Sadece şunu söyleyebilirim: Hiçbir film diğeriyle kıyaslanamaz. Yani ne alakası var! Eşkıya bir filmdi, o bitti. Biz onu yaptık. Eşkıya'nın defteri dürüldü yani! Şimdi biz başka bir tadın peşindeyiz. Bu tadı geçirebilirsek diğer insanlara bizim için mutluluk bu. Bu filmde başka tatlar var dikkat ettiyseniz, bu tat Eşkıya'da olmayan bir başka tat! Yavuz diyor ki 'Muhsin Bey'i izleyenler bizim Eşkıya'yı yapacağımızı tahmin ederler miydi!' Edemezlerdi, o zaman biz de bilmiyorduk. Yavuz'un yaratıcı gücü oralara götürdü. Güzel de oldu. YAVUZ TURGUL: Bir de bunların hesabını yapmamak lazım. Bizim geldiğimiz nokta şu: Kim ne düşünürse düşünsün, hesap yapma, kitap yapma, sevdiğin filmi yap! ŞŞ: Yani bu hesaplar adamın önünü tıkar, hareket edemez hale getirir.
* Seyircinin Türk filmine giderek mutlu olacağı bir dönemde miyiz artık, ne dersiniz? YT: Son zamanlarda Türk sinemasında çok fazla film yapılmıyor bir kere...
* Ama gişeye oynayan filmler var artık! ŞŞ: İddialı filmler var tabii, mangalda kül bırakmayanlar... YT: Filmlerin sayısının artması, belli kaliteye ulaşması lazım. Şunu gördüler: İyi bir film yapıldığı takdirde, seyircinin iltifat edeceği film yapıldığı taktirde bu film para da kazandırabiliyor, iyi yere de gelebiliyor. 'Türk seyircisi artık dönüp bize bakıyor' noktasına geldi ortam. Bu doğru dürüst değerlendirilirse, iyi senaryolar iyi filmler çıktıkça sayı artarsa işte o zaman da daha şenlikli bir hale gelir Türk sineması.
* Eşkıya'dan sonra bıraktınız güldürmeyi. Niye güldürmeyip ağlatıyorsunuz? ŞŞ: Benim öyle bir seçimim yok. Beni proje heyacanladırır. Bu komedi de olabilir, başka türde olabilir. İyi bir hikaye benim bu ayrımı yapmayacağım şeydir. Ama raslantı böyle hikayelerden geldi. Bu, komedi yapmayacağız anlamına gelmez. Bir tane harika hikaye buluruz eski dönemlerdeki gibi... Yaptığımız çok başarılı o filmlerin altında belki herkes bilmez ama hep Yavuz'un imzası vardır. Şekerpare, Davaro... Mesela Şekerpare'yi yapmamış olsaydık; bu yaptığımız her şeyin üzerine onu yapmak isterdim. Ama yapmamış olsaydık...
* Kemal Sunal'lı İlyas Salman'lı bir dönemin sanatçısısınız. Evet arada ölümler de oldu ama pekçok kişi unutuldu. Siz kaç yıl aradan sonra bile 'Şener Şen yeni bir projeye başlayacak' denildiği zaman herkesin ayaklandığı biri olmayı başardınız. Bunu nasıl korudunuz? ŞŞ: Bilmiyorum benim bir danışmanım filan yok bu konuda (gülüyor). Ben de bilmiyorum. Sadece biz iyi film yapma sevdalısıyız. Belki bunun etkisi vardır. 8 yıl ciddi bir süre. Sekiz yıl bir oyuncunun bir şey yapmaması kolay değildir. Çünkü oyuncu paniğe kapılır. 'Eyvah bu sene de bir şey yapmadım, yine yapamadım, yok olacağım' diye düşünür.
* Siz paniğe kapıldınız mı? ŞŞ: Hayır. Biliyorum ki kötü bir işte yer almak o paniği yok etmez. Yani sizi var etmez! Kötü nedir, iyi nedir onu da bilmiyorum. Senaryodan bize geçen duygu bana göre! E ben onun peşindeyim. O yoksa ne yapayım ki!
* Sizin bir röportajda dediğiniz gibi sizde jön tipi de yok, komik adam tipi de. O zaman 63 yaşında zirvede olmanın sırrı ne? ŞŞ: Onu hiç bilmiyorum. Bu bir ekip tarafından planlanmış, 'bu adamı 63'te de zirvede tutalım' diye yapılmış bir planın sonucu değil. Biz ne yaparız, bizi ne hayacandırır onun peşinde gidiyoruz. Biraz da halkın beklentisiyle örtüşüyor belki yaptıklarımız, budur belki sebebi!
ŞİRİN SEVER
|
|
|
|
|
|
|
|
|