|
|
|
|
Biz onu geç tanıdık
Bugüne kadar Avrupa ve Amerika'da 60'a yakın filmde oynayan Birol Ünel'i "Duvara Karşı" filmiyle tanıdık. Cosmopolitan dergisine konuşan oyuncu, şimdiye kadar Türkiye'de tanınmamasını Türk medyasının kayıtsızlığına bağlıyor. Ona göre Türkiye'de, kendisi gibi kültür elçilerine önem verilmiyor.
Fatih Akın'ın 'Duvara Karşı' filmiyle tanıdığımız Birol Ünel, aslında şimdiye kadar Avrupa ve Amerika'da 60 civarında filmde oynamış! 43 yaşındaki oyuncu bu sezon iki yeni filmle sinema severlerle buluşuyor: Aralık ayında gösterime giren Ali Özgentürk'ün yönettiği "Kalbin Zamanı" nda ve 21 Ocak'ta vizyona girecek olan, yönetmenliğini Oğuzhan Tercan'ın yaptığı "Hırsız Var!"da...
* Şimdiye kadar Avrupa ve Amerika'da 60 civarında prodüksiyondan yer aldım ama Türk seyircisi beni "Duvara Karşı" ile tanıdı. Bu, Türk medyasının kayıtsızlığı yüzündendir. Skandallara gösterdikleri ilgiyi, kültür elçilerine, sanatsal başarılara göstermiyorlar. Göçmenleri yok saymak çok büyük bir hata bence. Bir kültürdeki değerli öğeleri seyahat edenler (göçmenler) dünyaya tanıtırlar. Bu sadece benim kişiliğimle ilgili değil. Türk kökenli birçok sanatçının içinde olduğu bir durum.
* Sokakta beni tanıyan insanlar gelip konuşuyorlar; Almanya'da da, Türkiye'de de bu böyle. En çok hoşuma giden ise yaşlı insanlardan güzel tepkiler almak.
* Şimdiye kadar bir sürü insana ilham kaynağı olduğumu söyleyebilirim, ben buna alışkınım. Bir sürü yazardan bunu duydum ama çoğunlukla benim dışımda gelişir olaylar. Elimde olmadan esin perisiyim ben. Fatih Akın "Duvara Karşı"yı beni tanıdıktan sonra çekti. Bu, çok yönlü bir insan olduğumdan kaynaklanabilir. Ayrıca çok şeffaf bir yapım olduğunu düşünüyorum, insanlar bana çok çabuk güvenirler. Bence insanın saygısı olmalıdır, bütün yaşam çeşitlerine, herkese karşı.
* Şiddete dair olan her şeyden uzak durmaya çalışırım, en büyük düşmanım şiddet. İslam, Hıristiyanlık gibi dinler bana göre değil bu yüzden. Budistlere sempati duyuyorum. Hayata karşı saygıya inanırım: "Yaşa ve yaşama izin ver!"
* Evet, kadınlar bana ilgi gösteriyor. Bu konuda şikayet edecek durumum olmadı hiçbir zaman. Belki de şeytan tüyü var bende. Benimle ilgilenilmesi hoşuma gidiyor, hislerimi okşuyor tabii ki... Ama ben sevgilimi çok seviyorum.
OYUNCULUK ÇOK CİDDİ BİR İŞ * Aşk da bir tiryakiliktir. Bizim gibi yaratıcı insanlar içlerinde bağımlılığa yatkındırlar. Bu bir uyuşturucu olabileceği gibi, başarı hırsı da olabilir. Bu sanatçıların büyük bir sorunudur aslına bakarsanız. İnsan buna dikkat etmelidir, gözden kaçmayacak kadar önemli bir noktadır. Şu sıralar hayatım yolunda gidiyor. İçki içiyorsam bunun keyfini çıkarıyorum, sıkıntıdan ya da depresyonda olduğum için içmiyorum. Aşık olduğum için, aşığım işte.
* Benim için oyunculuk çok ciddi bir iş. Her zaman sınırları aşmaya çalışan bir insan oldum ben, bu yüzden yaptığım işin en iyisini yapmak isterim. Bir yandan da çok uygun bedensel özelliklere sahibim. Kung-Fu yapıyorum, palyaçoluk eğitimi aldım.
* Oyunculuk bir sihirdir. Yüzde 75'ini eğitiminiz oluşturur, geri kalanı ise yaratıcı tarafından size verilmiş bir hediyedir...
|
|
|
|
|
|
|
|
|