|
|
Ben doğmadan Aztek vardı...
Bazı mekânlar vardır, yıllardır sürekliliğini korurlar ve giriş kapıları öyle şaaşalı bir şekilde ortada olmaz. 30 yıllık Şamdan aklıma gelen ilk örnek. Bir de Aztek var. Osmanbey'de Efe Sokak adındaki ara bir sokakta 28 yıldır hizmet veriyor. Ben doğmadan bir yıl önce açılmış. Gençliğinde babam da gidermiş. Bu hafta Aztek'i yazmak istedim ve babama benimle gelmesini rica ettim. Babam yeri hayal meyal hatırlıyor, ben ise sadece eğlence dönüşü geç saatte gittiğimden yeri tam çıkaramıyorum. Neyse Aztek'in meşhur gizli bakır kapısını bulduk. Kapıyı tıkladık, içeriden kapı açıldı. Bu kapı devamlı kapalıdır; müşteriler kapıya vurarak içeri girerler. Mekân akşam 17'de açılıyor, sabah 4'te kapanıyor. Gündüz açık değil. Burada kendinizi her zaman loş ışıkların altında bulursunuz. Favori oturma yerim, köşedeki koltuklu masalar. Aztek'de nefis çorbalar, ev mantısı, domatesli, sosisli, kaşarlı omletler ve pazı sarması yiyebilirsiniz. Ortaklardan Hüseyin Bey'e sordum, en çok mantı ve işkembe tüketiliyormuş. Benim tercihim, üzeri yoğurtlu üç adet pazı sarmasının bulunduğu tabak. Fiyatı da 8 YTL. Aztek'in kemikleşmiş bir müşteri kitlesi var. Ağırlıklı olarak gayrimüslimler gidiyor. Tiyatro ve sanat camiasından isimler de müdavimleri. Okan Bayülgen mesela... İlk günden bu yana değişikliğe uğramamış bu mekânda barın etrafını saran motifler dikkatimi çekti. Aztek Medeniyeti'nden esinlenerek yapılmış tanrıça resimleri bulunuyor. Barın ortasında iki sütun var. Loş ışıklardan dolayı pek fark edilmiyor. Ortadaki sütunlara müşteriler uğur paraları sıkıştırmış. Ama bu paralar -denildiğine göre- beklendiği gibi mucizeler yaratmamış... Eğlence dönüşü eve girmeden bir çorba içmek için önereceğim bir yer Aztek. Bence tek eksiği mönüsünde tatlı olmaması!
|