| |
|
|
Son fırsat
İsmet İnönü'nün ünlü sözüdür, daha önce de bir-iki kez aktardık: "Yığınakta yapılan hata, savaşın sonuna kadar devam eder." Mustafa Sarıgül olayında Baykal, askerlik sanatının bu altın kuralını unuttu. Hem de İsmet Paşa'nın yanında pişmesine rağmen. Siyasi bir soruna "adli" çözüm aramaya kalktı. Dahası kendisini yargının yerine koydu. Bu yığınak hatasının "muharebe"yi kaybetmesine yol açması kaçınılmazdı. Şimdi olağanüstü kurultay kararıyla sorun "doğal mecrası"na girmiş oluyor. İyi olan kazansın. Gerçi Baykal yine pek "etik" davranmadı, rakip ya da rakiplerine çalışma fırsatı vermeden baskın kurultayla iki yılı daha kurtarmayı hesapladı ama olsun. CHP delegeleri ve tabanı bu randevu için nice zamandır hazırlanıyorlar. Yeter ki kurultay saydam ortamda yapılsın. 3 Temmuz 2004 kurultayındaki rezaletler (basına ve izleyiciye kapatmak, genel başkanlık seçimini açık oyla yapmak) yaşanmasın. Sonunda hesaplaşmayı siyasi zeminlere çekmeyi başaran Sarıgül'e de tarihi bir sorumluluk düşüyor: Kurultaydan önce CHP'nin ve sosyal demokrasinin geleceğine ilişkin vizyonunu bir "manifesto" ile açıklamak. Partililer ve kamuoyunun onun "Nasıl bir CHP" ve "Nasıl bir sosyal demokrasi" düşündüğünü öğrenmesi için bu vizyon şeması şart. Çünkü Sarıgül'ün çabalarıyla CHP'de yönetim anlayışının sorgulanmasının ve yeniden yapılanmanın yolu açıldı. Çünkü onun estirdiği rüzgarla partililerde CHP'nin umut olabileceği, en azından 1973 başarısının yakalanabileceği heyecanı doğdu. Sarıgül olağanüstü kurultaydan kendi ifadesiyle, "CHP'nin yeni genel başkanının değil, Türkiye'nin yeni başbakanının çıkmasını istiyorsa", bu hedefe götürecek yol haritasını da önceden çizmek zorunda. CHP'nin silkinmesi ya da yeniden doğması için belki de son tarihi fırsat bu. Kurultayın galibi bu fırsatı da ıskalarsa, CHP'nin siyasi partiler mezarlığındaki yerini ayırtsın ve cenaze töreni hazırlığına başlasın...
|