kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Yıl sonu

Yazık ki bu yıl da geçen yıl olduğu gibi büyük bir depremle sona erdi. Geçen yıl İran'ın Bam kentinde yaşanan trajedi bu kez 12 ülke ve milyonlarca insanı etkiledi. Bam depreminde ateş yalnızca düştüğü yeri yakarken, tatile meraklı bir dünyanın en güzel köşelerini vuran deprem çok farklı ülkeleri de dolaylı olarak etkiledi. Türkiye'de olduğu gibi başka ülkelerde de insanlar kendi vatandaşlarının başına gelenleri merak etti. Yardımlarıyla katkıda bulunabilecekleri uluslararası kuruluşları aradı.
Bir yanıyla, paylaşılan bu ortak acı, küreselleşen dünyanın olumlu sayılabilecek bir özelliğiydi. Yaşanan felaketin kendisinde ise, özellikle de tsunaminin yol açtığı zararın boyutlarına bakıldığında, küresel ekonomik gelişmenin doğaya yönelik tahribatının damgası da vardı. Ekonomik gelişmenin insanın doğa ile ilişkisinin temel dengelerini bozmadan nasıl gerçekleştirileceği sorusu bu yaşanan trajedinin de arka planını oluşturuyordu. Kendisi de bir deprem kuşağında yer alan, yaşadığı son deprem felaketlerinde dünyayı hemen yanında bulabildiği için kendi devletinin beceriksizliğinin bedelini nispeten daha hafif ödeyen Türkiye'de de olay büyük bir ilgi uyandırdı. Ama felaketin kurbanlarına nasıl yardımda bulunulabileceği üzerinde ilk günlerde büyük bir arayış da olmadı.
Siyasal Ufuk Hareketi'nin bir toplantısında katılımcılardan birisinin söylediği gibi ilk gününde Türkiye bu depremle ancak orada bulunduğu bilinen futbolcuların şöhreti ölçüsünde duygusal bağlantı kurabildi. Halbuki Türkiye'ninkine benzer konumda olan, yarın başına gelmesi mukadder bir felakette dünyanın dayanışmasına ihtiyaç duyacak bir ülkenin başka ve farklı toplumlarla çok daha derin bir empati ilişkisi de kurması gerekir. Hele bir de dünya siyasetinde sözü geçen bir ülke olma iddiasını taşıyorsa. Büyük deprem ve ardından gelen tsunaminin yarattığı felaketle biten yıl Türkiye açısından pek çok bakımdan olumlu geçti. Türkiye ekonomisi, istihdam yaratma konusundaki başarısızlığına rağmen, enflasyonu ve faizleri de düşürerek yüksek oranda büyüdü. Tüm eksikliklere ve yaşanan provokasyonlara rağmen ülkedeki demokratikleşme süreci ivme kazandı.

Diplomatik
yaratıcılık
Geçmişten gelen yükler yavaş yavaş boşaltılırken tabii ki geçmişin alışkanlıklarının depreştiği skandallar da yaşandı. Hızlı tren kazalarının ardından iktidarın gösterdiği pişkinlik, yargıda iyice su yüzüne çıkan zaaflar can sıkıcıydı ancak bunlara gösterilen tepkiler de sağlıklıydı. Ülkenin bir yılına neredeyse tümüyle AB süreci ve buna bağlı olarak
Kıbrıs meselesi egemen oldu. Rumlar'ın yüzde 76'lık bir oy oranıyla reddettikleri Annan Planı'nın aslında Rumlar'ın son derece çıkarına olduğuna hala inananlar dışında hemen herkes Türkiye'nin bu açılımıyla kendisine ciddi bir diplomatik manevra alanı yarattığını, Avrupa ve ABD dışında kalan ülkelerdeki tepkilerden de anladı.
Üstelik Brüksel zirvesinde Rum kesimi ağır bir siyasi yenilgi de tattı. Şimdi marifet bu noktadan sonra Kıbrıs Rumları'nı daha da sıkıştıracak ve Kıbrıs Türkleri'nin önünü açacak diplomatik yaratıcılığı göstermektedir. Geçtiğimiz yılda yaşananlar Türkiye'nin yerleşik kurumlarının bu türden bir
yaratıcılığa sahip olduklarını gösterdi. Türkiye'nin önünde halledilmeyi bekleyen pek çok sorun olduğu doğru. Ancak felaket tellallarına kulak tıkayan ve kendine güvenen bir Türkiye'nin bunların üstesinden gelememesi için pek bir neden de yok.
Tüm okurların yeni yılını kutlarım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geleceğe bakmak   / 26-12-2004
 Güneydeki girdap   / 23-12-2004
 Tarihin motoru   / 19-12-2004
 AB'nin kader akşamı   / 16-12-2004
 Bir ayıba dair   / 12-12-2004
 Derinlik ararken stratejiyi ıskalamak   / 09-12-2004
 Kuzeyden gelen adam   / 05-12-2004
 Son perde   / 02-12-2004
 Bir efsanenin eriyişi   / 28-11-2004
 Panorama   / 21-11-2004
SOLİ ÖZEL
Yıl sonu
Yazık ki bu yıl da geçen yıl olduğu gibi büyük...
Dağa kaçırıldı
Dağa kaçırıldı
Giovanni&Victor Becali kardeşler, kuzenleri Gigi'nin takımı Steaua'ya...
Bu ne biçim Aslan?
Bu ne biçim Aslan?
100. yıl logosuna tepki yağıyor. Taraftarın kimi logodaki aslanı...
Çelik 'sağlam' AKP fire verdi
Çelik 'sağlam' AKP fire verdi
Çelik'le ilgili önerge reddedildi ama AKP 63 fire verdi
TBMM Genel...
Bebeğini ağaca çıkardı
Fransız eşiyle Maldiv Adaları'nda yaşayan Buket Valla, dalgalar...
Ailesi hasretle yolunu gözlüyor
İngiliz eşi Sue ile Myanmar'da bulunan Şahin Öztürk'ten depremden...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu