|
|
|
|
|
Yeni yıl gecesi ünlülerin başına neler gelmiş neler
|
|
Ağaçlar, süsler, ışıl ışıl caddeler, "Ayy ne giysek", "Nerede toplaşsak", "Kimin evine konuşlansak"lar... Bir telaş, bir heyecan yılbaşına hazırlanmaktayız. Güzel yılbaşı yazıları çiziktirmek, minik çam ağacımın ışıklarını her akşam yakıp, her sabah söndürmek dışında beni bağlayan bir durum yok. Gelin görün ki, anneannem "Aman çocuum kırmızı donunu giymeyi, eşikte nar patlatmayı unutma" şeklinde başımın etini yemekte. Neymiş bereketmiş, kısmetmiş. Eh elimiz mahkum giyeceğiz en kırmızısından bir don. Nar patlatmaya gelince, "Her patlatmanın bir de yerleri silmesi var anneanneciğim, sen patlat bize kan yapsın yanii..." Şıkır şıkır kılıklarla ekilme, çorap kaçması, trafikte sıkışma, sarhoş olup kusma, kuaförde ıslak saçlarla sıra beklerken üşütme tonunda yılbaşı anılarımın üzerine yer silme hatırası eklemeye hiiç niyetim yok! Haa anılar demişken, sizin için tanıdığım, hani bir alo çekip ulaştığım ünlülere unutamadıkları yılbaşı anılarını, en sevdikleri hediyeyi ve 2005'e nerede gireceklerini sordum! Sevgilisi tarafından bırakılan, Nişantaşı'nda ezilme tehlikesi geçiren, giysileri çamur içinde kalan, hediyenin taşlısına tav olan ünlüler acaba kimler? Bu da benden sizlere yılbaşı hediyesi...
NEHİR ERDOĞAN Nehir'le neden birbirimize şıp diye kaynadığımızı bir kere daha anladım; yılbaşı bahtsızlığımız çekiyormuş... Nehir, iki sene önce yılbaşını arkadaşlarıyla Nişantaşı'nda kutlamaya karar vermiş. Nişantaşı'na gidecekken trafiğe yakalanmış. Bakmış olacak gibi değil, saat 12'ye gelecek, taksiden inip yürümeye başlamış. Ancak o kadar kalabalıkmış ki, arkadaşlarına ulaşamamış. Telefon hatları da cabası... Tek başına kala kalmış, tam bir buçuk saat sonra arkadaşlarına ulaşabilmiş... Nehir'in en sevdiği yılbaşı hediyesi ise babasının ona küçükken aldığı bir kumbara. 2005'e ya çalışarak ya Nişantaşı'nda girecek...
EMRE ALTUĞ Kızlar! Tamam tamam kıskanmayın... Emre Altuğ'la telefonda konuşmuş olabilirim ama valla billa sizin için yanii. Emre geçen sene İzmit'te saat tam 12'ye girerken meydan konseri veriyor. Geri sayım peşi sahnenin ters istikametinde havai fişekler atılıyor. Sürse sürse bir iki dakika sürer diye, Emre şarkıya girmeye çalışıyor, tam girecek havai fişek... Kısacası bitmeyen havai fişekler yüzünden Emre dört beş kez şarkıya girmiş, çıkmış... Emre'nin unutamadığı hediyesi ise küçükken babasının aldığı sihirbazlık seti. Emre 2005'e Baltalimanı Ella'da girecek.
PINAR ALTUĞ Pınar'ın öyle çok ilginç ya da çok komik bir yılbaşı anısı yokmuş. Aklına gelen en hoş yılbaşı kutlaması 2000'i 2001'e bağlayan geceymiş. Bir grup arkadaş Paris'e gitmişler. En güzel restoranlardan birine rezervasyon yaptırmış ve en şık kıyafetlerini giymişler. Yemekten sonra da ünlü Champs Elyses caddesinde dolaşmış, sabaha kadar eğlenmişler... Unutamadığı yılbaşı hediyesini sorunca, Pınar'ın cevabını çok takdir ettim doğrusu... "Yılbaşı hediyelerim danışıklı dövüştür" dedi. Pınar, gözüne bir şeyi kestirir yakınlarının beynine yavaş yavaş işlermiş. Sonuçta istediği hediyeyi bulurmuş pakette. Pınar 2005'e Nişantaşı Grissini'de girecek... KEREM ALIŞIK Kerem Alışık da özel günlerde ininden çıkmayanlardanmış meğer. Ama daha yeni yeni gece gezmelerine çıktığı dönemde, arkadaşlarıyla bir partiye gitmeye niyetlenmişler. Ortalık yağmur kıyamet. Bizim Kerem de şık adamdır, giyinmiş kuşanmış. Elinde şemsiyesi, köşedeki taksi durağına yürürken bir araba onu çamur içinde bırakmış. Kerem o haliyle partiye gitmiş... Unutamadığı yılbaşı hediyesi; oğlu Sadri'nin "Bununla daha iyi şiir yazarsın babacığım" notuyla verdiği kalem. Alışık yeni yıla ise evde annesi Çolpan İlhan'la girecek...
OKTAY KAYNARCA Vallahi Oktay'ın anısına, insanın gözlerinde iki damla yaş donup kalıyor. Şimdi bizim bu Oktay Kaynarca, 10 yılönce bir kıza yanık. Araları nane limonken, bizim kız basıp Bodrum'a gidiyor. Hani yılbaşını orada geçirecek. Neyse, Oktay da kör aşık kızın peşinden yollara dökülmüş. Velhasıl bizim ex-yenge Oktay'ı karşısında görünce hiç sevinmemiş. Aynen yaptığı programa devam etmiş. Oktay'da sap gibi ortada kalmış... Oktay Kaynarca'nın unutamadığı bir hediyesi yok. Bu sene yılbaşını KıbrısRocks Otel'de kutlayacak ve bir daha asla kızların peşinden kendini yollara vurmayacak...
NÜKHET DURU Nükhet Duru alemkadın. Bir yandan programı var sahneye hazırlanıyor, bir yandan otelaşında tatlı tatlı benimle konuşuyor. Bundan 6 yıl önce yılbaşıgecesi yine çalışmakta. Planı gece sahneye çıkıp, sabah ilk uçakla yurtdışına kaçmak. Yani hem işini yapacak hem de aklı sıra yılbaşını yurtdışında geçirmiş gibi hissedecek. Tabii Nükhet Duru bu, kendini kaptırıp, haddinden fazla kalmış sahnede. Uçak 7'de... Öyle koşturmuş ki, yaşadığı telaşı hâlâ unutamıyor. Hediye konusuna gelirsek; en samimi Nükhet Duru cevabı: "Neyin üzerine taş koyarsanız severim." Duru, 2005'e Silivri Klassis'te Cenk Eren'le sahnede girecek.
|
|
|
|
|
|
|
|
|