|
|
2005 için "TL'ye dön, vadeyi uzat, yüksek getiri beklentini tırpanla"
Cuma günleri CBNC-E'de Çiğdem Erberk ile çıktığımız Yatırımcı Kliniği'nin son konuğu ekonomist Emin Öztürk idi. Başlıktaki öngörüler de ona ait. Merkez Bankası, Bankalar Birliği ve JP Morgan'da çalışan Öztürk son olarak Bender Menkul Değerler'in ekonomistliğini yapıyor. Aracı kurumun müşteri portföyünden dolayı yabancıların nabzını da tutabiliyor. IMF ile anlaşmaya varılmasından ve 17 Aralık tarihinin geçilmesinden sonra çifte çapayla ekonominin ve piyasaların nereye doğru gidebileceğini konuştuk. İlk defa ortaya attığı bazı tesbitler ilginç. Programı izlemeyenler için Emin Öztürk'ün görüşlerini özetleyerek aktarıyorum. * 17 Aralık sonrasında oluşan iyimserlik ortamında yatırım ve tüketim harcamalarının hızlanmasını bekliyoruz. Bu yılki yüzde 8-9'luk büyümeyi gelecek yıl özel sektör yatırımlarına, özel tüketime ve ihracata dayalı olarak yüzde 6-7'lik büyüme izleyebilir. * AB'den tarih alacağımızı Türkiye'yi yakından tanıyan yerli ve yabancı sermaye bekliyordu. Türkiye'yi az tanıyan veya tanımayan yabancı sermaye de, AB yolunu diğer üyelere göre daha zahmetli ve uzun diye algılayabilir. Bu algılama da onların yatırımlarını geciktirebilir. Türkiye, AB müzakere sürecinde bir Polonya, Macaristan, Çekoslavakya gibi sermaye çekemeyebilir. Bunun bir nedeni de, yabancı sermaye açısından Türkiye'nin öyle bakir bir ülke olmadığıdır. Gelebilecekler zaten büyük ölçüde gelmiş. * Ancak belirli ölçüde yabancı sermaye gerek kısa vadeli pörtföy, gerekse doğrudan yatırım şeklinde yine de gelecektir. Bu da cari açığın daha kolay ve daha kaliteli şekilde finanse edilmesini sağlayacak. Buna rağmen cari açık başımızın ağrısı olmaya devam edecek. Bu yıl yüzde 8-9 büyümeyle GSMH'nın yüzde 5'i düzeyinde bir cari açık oluşuyor. Gelecek yıl büyüme yüzde 6'da kalsa bile, ben yüzde 5 düzeyinde bir cari açık bekliyorum. TL'nin kuvvetlendiği ve bunun böyle devam edeceğinin beklendiği bir ortamda, üreticiler ve tüketiciler ithalata daha çok yönelecekler. * TL'nin değerlenmeye devam etmesinin istihdam üzerindeki baskısı da sürecek. Büyüme, istihdam yaratmamaya devam edecek. Bunu politika yapıcıların iyi anlamasında yarar var. * Türk Lirası muhtemelen değerli ama bu değerlenme Merkez Bankası Reel Efektif Döviz Kurun'da görüldüğü boyutta olmayabilir. Çünkü bu endeks verimlilik artışını ve toplam faktör verimliliğini kapsamıyor. Biz de bunu tam hesaplayamıyoruz. TL, 2005'te de değerli olmaya devam edecek. Benim beklentim o yönde. * Döviz artık bir yatırım aracı olmaktan giderek çıkıyor. Eğer iniş ve çıkışları yakalayacak kadar piyasanın yakınındaysanız döviz yatırım aracı olmaya devam edebilir. Ama evinde oturan bir yatırımcıya göre, döviz, özellikle de dolar yatırım aracı olma özelliğini kaybediyor. Önümüzdeki dönemde dövizde arz tarafının kuvvetli olacağını talep tarafının ise güçlü olmayacağını göreceğiz. * Faizden para kazanma devri bence bitmedi. Çünkü ciddi bir iç borç stoku var. Bir kaç yıl sürebilecek geçiş döneminde faizin hala reel getirisinin olabileceğini düşünüyorum. Kurun her an oynayabileceği riski de faizlere yedirilmiş durumda. Reel faiz bir kaç yıl daha enflasyona göre yüksek kalabilir. İdeali ise hiç değilse reel faizin enflasyon seviyelerine inmesidir. * Dış şok ve olumlu beklentilerin yönetilememesi gibi risklerin gerçekleşmediği varsayımı altında, 2005'te istikrarın derinleşmesi beklenmeli. Bunun kişisel yatırımcılar için bir kaç sonucu olabilir. 1- Yatırımcılar vadenin uzayacağını kabul etmeli. 2- Yeni dönemde artık yüksek getiri beklentilerini tırpanlamaları gerekiyor. Çift haneli yüksek getirilerin bir anda elde edildiği dönemde değiliz. 3- TL varlıkların daha çok kazandıracağı bir dönemde yaşıyoruz. İniş ve çıkışları iyi yakalamak gibi bir kabiliyeti olmayanlar için, yerli para cinsinden varlıklar daha cazip. 4- Borsada makro haberlerden ziyade mikro haber ve gelişmelerin, yani şirketlerle ilgili birleşme ve satın almaların, sektör haberlerinin daha etkili olacağı bir döneme giriyoruz.
Sonuç "Eğer ile meğer evlendiler, keşke adında bir çocukları oldu" Acem Atasözü
|