|
|
Adalet Bakanı, haklı ama
SABAH gazetesinde 1 Aralık 2004'te çıkan habere göre Adalet Bakanı, "Rüşvete karşı suçüstü kampanyası düzenlenmesini, adı yolsuzluklara karışanların resepsiyonlara davet edilmemesini ve onlara benzeri yaptırımların uygulanmasını" istemiş. Bakan, yerden göğe kadar haklı. Haklı ama, Bakanlığına adını veren "adalet" ve onu dağıtmakla yükümlü olan "yargı" son yıllarda, hele son bir yıl içinde yolsuzluk iddiaları ile sürekli gündemde iken kampanya acaba kimin tarafından ve kime karşı düzenlenecek? "Güçlünün adaleti"nin egemen olduğu bir toplumda, masum insanlar ile gerçek suçlular acaba birbirinden nasıl ayrılabilecek? Devleti borç batağına, milleti ise sefalete itenler, Bakan'ın temsil ettiği adaletten yakasını sıyırıp bütün ihtişamı ve itibarı ile ortalarda dolaşırken, bu kampanya acaba kime karşı düzenlenecek? Dosya bilgilerine ve delillere göre değil de baskılara ve kamuoyunda estirilen rüzgarlara göre hüküm kurarak adaleti tecelli ettiremeyen bir yargı düzeninde, acaba kim yolsuz, kim masum sayılacak? Bugün dürüst, cesur ve adil tüm yargı mensuplarının ortak görüşüne göre çeşitli etki ve baskıların altındaki yargı, maalesef adaleti tecelli ettiremiyor! Bir başka ortak görüş ise bu kurumun içindeki çürüklerin hala temizlenememiş olmasıdır. Yolsuzlukların önlenmesi için Adalet Bakanlığı'nca alınacak her tedbirin, bu milletin başının üstünde yeri vardır. Ama "çuvaldızla, iğneyi yanlış yerlere batırmadan" ve haklı ile haksızı birbirinden ayırıp hiç kimseye haksızlık yapmadan.. Naci AKAY (İstanbul Milli Eğitim eski Müdürü)
|