|
|
|
|
Kanseri yenip potaya döndü
Basketbolun yıldızı Haluk Yıldırım amansız maçı kazandı.
12 Dev Adam'dan biriydi Haluk Yıldırım. Bir yıl önce lenf kanseri olduğunu öğrendi. Yıkılmadı "yeneceğim" dedi. Tedaviyle hastalığı atlatıp maçlara çıktı.
'Dev' olduğunu bir kez daha kanıtladı
Türkiye Haluk'u 12 dev adamdan biri olarak tanıdı. Sonra kayboldu ortadan. Çünkü, "kanser"le uzun bir maçı vardı. Şimdi onu da kazanmış olmanın gururuyla yine sahalarda.
Türkiye'ye basketbolda Avrupa ikinciliğini getiren on iki dev adamdan biri olarak hafızalara kazınan Haluk Yıldırım, aylar süren kayboluşun ardından ve 11 yıl taşıdığı Ülkerspor formasıyla terk ettiği sahalara Beşiktaş formasıyla döndü. 250 kez milli formayı giyen Yıldırım, kariyerinin zirvesinde, hayatının en güzel çağındaydı geçen yıl tam da bu zamanlar kansere yakalandığını öğrendiğinde; "Ülkerspor'la Zagreb'deydik. O gece ateşim çıktı grip zannettim ama ertesi gün boynumda iki üç beze gördüm. Doktorumuz Burhan Uslu tahlil yaptırdı, röntgen çektirdi bir şey çıkmadı. Ama bezeler duruyordu. Bir ay sonra bezeler geçmeyince doktorum ciddi bir şey olabileceğini söyleyip biyopsi istedi"
LENF KANSERİNE YAKALANDI Yapılan biyopsi, ünlü basketbolcunun hayatının akışını değiştirecekti; "Sonuçlar beni şok etti. İnanamadım. 'Hodgking Lyphoma' olduğumu söylediler. Bu ne demek bilmiyordum ama kanserdim." Genç sporcu hastalığı öğrendiği ilk gecenin çok zor geçtiğini söylüyor; "İlk sorduğum soru 'neden ben?' oldu. Sonuçta sporcuyum, her şeye dikkat ediyorum, sağlıklı besleniyorum. Kanser olana üzülürdüm ama benim başıma gelmeyecekmiş gibi gelirdi."
2005 ONUN İÇİN UMUT YILI Haluk'ateşhis hastalığın ikinci evresinde konulduğu için tedavi şansı yüksekti. Ama kemoterapi görmesi gerekiyordu. Bu da hayatının en büyük tutkusu olan basketboldan kopması demekti. Zor kararını "Doktorlar kemoterapi alan bir vücudun tüm değerlerinin düştüğünü ve tüm mikroplara açık olduğunu söyledi. Basketbolu 2004 ocak ayının sonunda bıraktım ve tedaviye başladım" sözleriyle anlatan Yıldırım sonrasında sokağa çıkmadan, telefonlara cevap vermeden eşi ve oğlu Rüzgar'la kurulu bir hayatı yaşamaya başlamış; "Çünkü on beş günde bir kemoterapi görüyordum, iki üç gün etkisi sürüyordu. Vücudum çok sarsılıyordu. Kalabalık yerlerden kaçıyordum, grip olmak bile bana büyük zarar verebilirdi." Kemoterapi görüp, dört aylık zor ve yorucu hastalık dönemini atlattığında sonuç beklenen gibi olmuştu. Haluk kanseri yenmiş, yeniden basketbol oynayabileceği eski sağlıklı günlerine geri dönmüştü. 2004 yılını kendi deyimiyle bir 'imtihanla' atlatan Yıldırım 2005'e umutla bakıyor; "Bir imtihandan geçtim ama başarılı oldum. Bazı dersler çıkardım. Ufak tefek şeyleri dert etmemeyi öğrendim. Hayatı güzel bir şekilde yaşamaya çalışıyorum" diyor.
Sonat CANIDAR / HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|